A
Aerial Anten
Amplifier Kuvvetlendirici
Antenna Anten. Elektromagnetik enerjiyi elektrik akımına dönüştüren cihaz veya sistemç Bir antenin kazancı antenin uzunluğu yada alanı ile doğru orantılıdır.
Antenna Efficiency Anten Verimi. Antene gelen elektromagnetik enerjinin anten tarafından toplanan kısmının yüzde olarak miktarı.
Antenna Illuminator Anten aydınlatıcısı. Elektromagnetik enerjiyi yansıtıcı anten çanağına gönderen veya toplayan eleman. Feedhornç
Aperture Apertür. Anten açıklığı. Parabolik antenin elektromagnetik enerjiyi toplayan kısmı.
Aspect Ratio Televizyon ekranının eninin boyuna oranıç Bu oran normal TV sisteminde 4/3 olup yüksek ayırıcılı (High Definition) TV sistemlerinde ise 16/9 dır.
Attenuator Zayıflatıcı. Sinyali zayıflatan pasif eleman.
Audio Subcarrier Ses Alt Taşıyıcısı. Birleşik TV işareti içinde sesin module edildiği yaşıyıcıç Ülkemizdeki TV yayınlarında bu taşıyıcı frekansı 5.5 MHz'dir. Diğer ülkelerde 4.5, 5 ve 6 MHz ses taşıyıcıları kullanılmaktadır. Uydu yayınlarında ise bu taşıyıcı 5 ila 9 MHz arasındadır.
Automatic Frequency Control (AFC) Otomatik Frekans Kontrolü. Alıcıyı seçilen frekansa kenetleyen ve istasyonun zamanla kaymasını önleyen kontrol sistemi ve devresi.
Automatic Gain Control (AGC) Otomatik Kazanç Ayarı (OKA). Devrenin kazancını veya çıkış seviyesini belli bir değerde sabit tutan kontrol sistemi veya devresi.
Azimuth Azimut. Bir doğrultuyu belirlemek üzere kuzeyden itibaren ölçülen pusula açısı.
Az-El Mount Düşey ve yatay doğrultuda uyduyu izlemek üzere antenin hareket ettirilebildiği montaj mekanizması.
B
Balanced Dengeli. İki ucuda toprağa bağlı olmayan ve simetrik olan eleman veya sistem
BALUN "Balanced-to-Unbalanced". Dengeliden dengesize çeviren eleman. Dipol anten gibi simetrik bir sistemi koaksiyel kablo gibi bir ucu topraklı (simetrik olmayan) bir sisteme uyduran eleman
Banpass Filter Band Geçiren Süzgeç. Sadece belli bir frekans bölgesini geçiren, onun altında ve üstündeki frekansları zayıflatan süzgeç devresi.
Bandwidth Band Genişliği. Bir devrenin veya sistemin çalıstığı veya geçirdiği frekans bölgesinin genişliği
Beamwidth Hüzme Genişliği. Bir antenin görüş açısı. Yayın veya alış gücünün yarıya veya -3 dB düştüğü noktalar arasındaki açı
BNC Connector BNC Konnektör. 90 derece çevrilerek çekilmek suretiyle çıkarılıp takılan ve 1GHz'e kadar yüksek frekanslarda kullanılabilen fakat daha çok video işaretlerinin bağlanması için kullanılan bağlantı elemanı
Boarsight Bir alıcı veya verici antenin alış veya veriş doğrultusu.
Broadcast Umuma yapılan yayın.
Band Spektrumda belli bir frekans aralığını içina alan bölge.
C
CATV Community Antenna TV System.Ortak anten sistemi. Ortak bir santral yardımı ile birden fazla daireye TV işaretlerini dağıtan sistem.
Cable-TV Kablo-TV sistemi. TV işaretlerinin kablo yardımı ile dağıtıldığı sistem.
CCD Elektrik yüklerinin bir hücreden diğerine aktarılması suretiyle çalışan hafıza elemanı. TV kameralarında gorüntü elde etme ve saklamada kullanılır.
C-Band C-Bandı. 3.7-4.5 MHz arasını kapsayan uydu yayın frekans bölgesi. Amerikada ve Asyada çokça kullanılan ve artık büyük anten gerektirmesi nedeniyle pek tercih edilmeyen frekans aralığı.
Carrier Taşıyıcı. Haber işaretinin modülasyonla üzerine bindirildiği taşıyıcı dalga.
Carrier-to-Noise Ratio (C/N) Alınan işarette taşıyıcı gücünün gürültü gücüne oranı. Alınan işaretin temiz olması için bu oranın yüksek olması gerekir.
Cassagrain Antenna Bir çanak ve ikinci bir yansıtıcı yardımı ile elektromagnetik dalgaları toplayarak LNB'ye ulaştıran anten sistemi
Chrominance Krominans. Renkli bir resimdeki rengin cinsini ve doyma miktarını gösteren renk bilgisi işareti
Channel Kanal. Bir yayının işgal ettiği toplam frekans bölgesi veya bu bölgenin özel numarası.
Circular Polarisation Dairesel Polarizasyon. Yayılma esnasında doğrultusu düzgün bir şekilde dönen elektromagnetik dalganın polarizasyonu.
Clark Belt Klark Kuşağı. Durağan uyduların bulunduğu, yerdenyaklaşık 36000 km yükseklikte ve ekvatorun tam üstünde yer alan hayali kuşak. Kuşağın adı, haberleşme uyduları ile ilgili ilk bilim kurgu hikayesini yazan Arthur C. Clark'ın anısına verilmiştir, kendisi halen SriLanka'da yaşamaktadır.
Coaxial Koaksiyel. Eş eksenli.
Coaxial Cable Koaksiyel veya eş eksenli kablo. Bir iç iletkenle onu çepeçevre saran ekrandan oluşan kablo.
Connector Konnektör. Bağlantı elemanı.
Color Burst Börst. Renk paketi. TV işaretinde renklerin elde edilmesi için gerekli olan renk taşıyıcısını üretmek üzere gönderilen 8-11 periyotluk renk taşıyıcısı. Bu taşıyıcı PAL sistemde 4.43 MHz, NTSC sisteminde 3.58 MHz civarındadır.
Combiner Kombayner. Birlaştirici. İki veya daha fazla işareti birleştirmek için kullanılan alet veya sistem.
Composite Baseband Signal Kompozit Temelband İşareti. Modüle edilmiş ses alt taşıyıcısı ve module edilmemiş resim işaretinden meydana gelen toplam sinyal.
Composite Video Signal Kompozit Video İşareti. Ayınlık, renk ve senkronlama işaretlerinin hepsini bulunduran resim işareti.
Contrast Bir resimde en beyaz yer ile en siyah yer arasındaki ışık şiddeti oranı.
Cross Modulation Çapraz Modulasyon. Aynı ortamda iletilen iki işaretin birbirini modüle ederek istenmeyen yeni karışma işaretlerinin meydana gelmesi.
Crosstalk Diyafoni. Yanyana bulunan iki hat yada kanal arasında meydana gelen karışma.
D
DBS Doğrudan yayın uydusu. 11-13 GHz arasında doğrudan evlere yayın yapan TV uydusu.
DC Doğru akım.
Decibel Desibel. Seviye birimi. İki işaretin gerilimleri veya güçlerinin oranının logaritma olarak ifadesi. Bu oran güçler için 10log(P1/P2), gerilimler için 20log(V1/V2) olarak hesaplanır. Referans olarak sırasıyla, watt, miliwatt veya µV alinmasi durumunda oran birim dBW,dBm veya dBµV alinir.
Declination Sapma Açısı. Kuzey doğrultusu ile anten dönüş ekseni(anten direği) arasındaki açı. Bu açı uygun seçildği taktirde anten doğrudan uyduların bulunduğu Klark kuşağını izler.
Decoder Dekoder. Kodçözücü. Kodlanmış bir işaretin kodunu çözerek esas işareti tekrar ortaya çıkaran devre.
De-Emphasis Deemfesis. Dengeleme. Gürültüyü azaltmak için yüksek frekanslı bileşenleri arttırılmış işaretleri eski haline getirme işlemi. Bu iş için kullanılan devre veya süzgeç.
Demodulator Demodülator. Modülasyon çözme devresi. Modüle edilmiş bir işaretten haber işaretini çıkaran devre.
Digital Dijital. Sayısal. İşaretleri sadece iki değişik seviyede kullanarak( var/yok, alcak/yüksek,1/0,+/- gibi) ileten vea işleyen devre ve sistemler. Sadece iki seviye kullanıldığından bu devrelerin gürültüye karşı duyarlılığı son derece azdır ve işaretler kalitelerinden hiçbir şey kaybetmeden saklanabilir ve çok uzaklara iletilebilir.
Digital-to-Analog Converter Sayısal/Analog Dönüştürücü. Sayısal bir işareti sürekli analog bir işarete dönüştüren devre veya sistem.
Dipol Dipol. İki kutuplu. İki eşit ve simetrik koldan oluşan anten.
Director Direktör. Yagi tipi antenlerde yönlendirici eleman.
Dish Çanak. Parabolik uydu anteni için kullanılan terim.
Distortion Distorsiyon. İşaretteki bozulma.
Disribution Dağıtma.
Downconverter AltÇevirici. Alçak frekansa dönüştşren frekans değiştirici. Konvertör.
Downlink Aşağı bağlantı. Uydudan yere yapılan yayın.
Drift Frekans kayması. Osilatör frekanslarında meydana gelen karasızlık.
Dual Feedhorn Çift Feedhorn. Hem yatay hem düşey polarizasyonlu işaretleri almak üzere kombine edilmiş besleme elemanı.
D2-MAC Resmi analog, sesi ve senkronizasyonu dijital olarak gönderen yayın sistemi. İskandinav ülkelerinde kullanılan standart.
E
Earth Yer. Dünya.
Earth Station Yer İstasyonu. Uydu yayınlarını almakta kullanılan istasyonlar.
EIRP Effective Isotropic Radiated Power. Etkin Yayın Gücü. Bir antenin yönlandirilmiş olduğu doğrultuda yaydığı etkin güç. Bu güç verici gücü ile anten kazancının çarpımına eşittir.
Elevation Elevasyon. Yükseltme açısı. Bir uydunun bulunduğu doğrultunun yere paralel bir düzlemle yaptığı açı.
Equilization Dengeleme.
F
f/D Ratio f/D Oranı. Bir parabolik antenin odak uzaklığının çapına oranı. Antenin derinliğini gösteren bir ölçü.
Feedhorn Çanak antenden yansıyan elektromagnetik dalgaları toplayan parça, anten. Parabolik antenin tam odak noktasına yerleştirilmelidir.
Field Alan. TV ekranındaki, 652 satırdan oluşan tam bir resmin 312.5 satırlık yarısı. İki tane alan üst üste geçtiğinde tam bir resim çerçevesi (frame) meydana getirir.
Filter Filtre. Süzgeç.
Focus Odak.
Focal Length Odak Uzaklığı. Parabolün yüzeyinden Feedhorn'un yerleştirildiği odak noktası arasındaki uzaklık.
Footprint Ayakizi. Kapsama alanı. Bir uydunun verici anteninin aydınlattığı (yeterli güçte yaın yaptığı) yeryüzü alnı.
Frame Çerçeve. 652 satırdan oluşan tam bir TV resmi.
Frequency Frekans. Sıklık. Periyodik bir işaretin bir saniyedeki tekrarlanma sayısı. Birimi Hz(Hertz) dir.
G
Gain Kazanç. Bir kuvvetlendiricinin çıkış gücü veya geriliminin giriş gücü veya gerilimine oranı. Bu oran genellikle dB cinsinden veya oran olarak ifade edilir.
G/T Gain-to-Noise-Temperature Ratio. Kazanç/Gürültü Sıcaklık Oranı. Bir anten ve önkuvvetlendiricinin toplam faydalı kuvvetlendirme faktörü. G/T ne kadar yüksekse alış okadar iyi olacaktır.
Geostationery Orbit Durağan Yörünge. Bak. Clark Belt.
GHz (Gigahertz) Bir milyar Hz.
H
Headend Ana Merkez. Kablo-TV sistemlerinde alıcılar, ana dağıtım elemanları ve diğer kontrol aletlerinin bulunduğu ana merkez.
HDTV Hıgh Definition TV. Yüksek ayırıcılı TV. Normal TV yayın kalitesinden daha yüksek (yaklaşık iki kat) ayırıcılığı olan TV yayını.
I
Impedance Empedans. Bir devrenin veya elemanın değişken elektrik akımına karşı gösterdiği karmaşık direnç. Empedansın dirençten farkı karmaşık olması yani bir gerçek birde sanal kısmının olması.
Inclination İnklinasyon. Bir uydunun yörünge düzleminin ekvator düzlemiyle yaptığı açı.
Inclinometre İnklinometre. Uydunun yükselme açısını ölçen alet.
Interlaced Scanning Geçmeli Tarama. Televizyon resimlerinde kırpışmayı azaltmak için bir resmin içiçe geçmiş 312.5 satırlık iki alan olarak taranması.
IF (Intermediate Frequency) Ara Frekans. Alıcılarda antenden gelen işaretin frekansının düşürüldüğü ara değer.
Isotropic Radiator Her yöne eşit olarak yayın yapan eleman veya anten.
K
Ku-Band Ku Bandı. Uydu yayınlarının yapıldığı 11-13 GHz arasındaki yayın bandı. Avrupada yaygın olarak kullanılır, Amerika'dada C-Band'ın yerini almaya başlamıştır.
L
Lattitude Enlem. Yeryüzündeki bir noktanın ekvatordan itibaren ölçülen kuzey/güney açısı.
Line Amplifier Hat Kuvvetlendiricisi.
LNA (Low Noise Amplifier) LNA. Alçak Gürültü Kuvvetlendirici. Uydu sistemlerinde feedhorn'un hemen arkasında bulunan ve çok düşük gürültülü ilk kuvvetlendirici katı.
LNB (Low Noise Blocker) LNB. Alçak Gürültü Blokeri. Bir LNA, frekans değiştirici ve ara frekans kuvvetlendiricisinden oluşan, 12 GHz'lik uydu işaretlerini 900-1700 MHz'lık ara frekansa çeviren blok. Bu blok çanak antenin odak noktasındaki feedhorn a doğrudan bağlanır ve bir kablo ile uydu alıcısına irtibatlanır.
Local Ossillator İç Osilatör. Bir alıcının içinde bulunan ve frekans değiştirme işleminde kullanılan osilatör.
Longnitude Boylam. Yeryüzündeki bie noktanın Greenwich'e göre ölçülen doğu/batı açısı.
M
MATV(Master Antenna TV) Ortak Anten Sistemi. Bir anten sistemi yardımı ile birden fazla TV alıcısının beslendiği dağıtım sistemi.
MHz(Megahertz) 1 milyon Hertz
Microwave Mikrodalga. Frekansı 500 MHz den yüksek olan dalgalar.
Modulation Modülasyon. Kipleme. Bir taşıyıcı dalganın herhangi bir özelliğini değiştirmek suretiyle haber işaretinin taşıyıcıya bindirilmesi.
Monochrome Tek renkli. Siyah/Beyaz TV resmi.
Mount Montaj Düzeneği. Uydu antenlerinde yatay ve düşey ayar imkanı sağlayan montaj mekanizması.
MAC Multiplexed Analog Components. Renk, aydınlık, ses ve eşzamanlama işaretlerinin sıkıştırılarak bir satır boyunca ayrı ayrı zamanlarda gönderildiği yeni TV yayın sistemi.
Multiplex Multipleks. Çoğullama. Birden fazla işaretin aynı anda ortamdan iletimesi için zaman veya frekans uzayında değişik yerler yerleştirilmesi.
N
NTSC The National Television Standards Commity. ABD, Japonya dışında nerdeyse hiç kullanılmayan renkli TV yayın standardı. 525 çizgi, 30 görüntü/saniye özelliklerinde.
Noise Gürültü. Rasgele değişen bozucu işaretler. Gürültü seste hışırtı halinde, resimde ise karlanma olarak orataya çıkar.
Noise Figure Gürültü Sayısı. Bir sistemde işaret eklenen gürültünün miktarını gösteren sayı. İdeal bir kuvvetlendiricide bu sayı 0 dB dır.
Noise Temperature Gürültü Sıcaklığı. Bir sistemde işarete eklenen gürültünün miktarını göstermek üzere kullanılan eşdeğer sıcaklık. Gürültü sıcaklığı ne kadar az ise eklenen gürültü o kadar azdır.
P
PAL(Phase Alternate Line) Batı Avrupa veTürkiye'de kullanılan renkli TV yayın standardıç 625 çizgi,25 görüntü/saniye özelliklerinde.
Parabola Parabol. Uyde antenlerinde kulanılan çanak antenlerin kesit şekli. Parabole paralel olarak gelen ışınlar odak noktasında toplanır.
Phase Faz. Bir işaretin başka bir referansa göre kaymasını gösteren açı.
Polar Mount Klark kuşağındaki bütün uyduların antenin sadece yatay eksende dönmesi ile alınabildiği uydu anten montaj sistemi.
Polarisation Polarizasyon. Bir elektromagnetik dalganın elektrik alan vektörünün doğrultusu. Elektromagnetik dalgalar yatay, düşey, dairesel ve eliptik polarizasyonlu olabilirler.
Pre-Emphasis Preemfesis. Ağırlık Verme. Gürültüyü azaltmak için yüksek frekanslı bileşemleri kuvvetlendirme işlemi. Bu iş için kullanılan devre veya süzgeç.
Aerial Anten
Amplifier Kuvvetlendirici
Antenna Anten. Elektromagnetik enerjiyi elektrik akımına dönüştüren cihaz veya sistemç Bir antenin kazancı antenin uzunluğu yada alanı ile doğru orantılıdır.
Antenna Efficiency Anten Verimi. Antene gelen elektromagnetik enerjinin anten tarafından toplanan kısmının yüzde olarak miktarı.
Antenna Illuminator Anten aydınlatıcısı. Elektromagnetik enerjiyi yansıtıcı anten çanağına gönderen veya toplayan eleman. Feedhornç
Aperture Apertür. Anten açıklığı. Parabolik antenin elektromagnetik enerjiyi toplayan kısmı.
Aspect Ratio Televizyon ekranının eninin boyuna oranıç Bu oran normal TV sisteminde 4/3 olup yüksek ayırıcılı (High Definition) TV sistemlerinde ise 16/9 dır.
Attenuator Zayıflatıcı. Sinyali zayıflatan pasif eleman.
Audio Subcarrier Ses Alt Taşıyıcısı. Birleşik TV işareti içinde sesin module edildiği yaşıyıcıç Ülkemizdeki TV yayınlarında bu taşıyıcı frekansı 5.5 MHz'dir. Diğer ülkelerde 4.5, 5 ve 6 MHz ses taşıyıcıları kullanılmaktadır. Uydu yayınlarında ise bu taşıyıcı 5 ila 9 MHz arasındadır.
Automatic Frequency Control (AFC) Otomatik Frekans Kontrolü. Alıcıyı seçilen frekansa kenetleyen ve istasyonun zamanla kaymasını önleyen kontrol sistemi ve devresi.
Automatic Gain Control (AGC) Otomatik Kazanç Ayarı (OKA). Devrenin kazancını veya çıkış seviyesini belli bir değerde sabit tutan kontrol sistemi veya devresi.
Azimuth Azimut. Bir doğrultuyu belirlemek üzere kuzeyden itibaren ölçülen pusula açısı.
Az-El Mount Düşey ve yatay doğrultuda uyduyu izlemek üzere antenin hareket ettirilebildiği montaj mekanizması.
B
Balanced Dengeli. İki ucuda toprağa bağlı olmayan ve simetrik olan eleman veya sistem
BALUN "Balanced-to-Unbalanced". Dengeliden dengesize çeviren eleman. Dipol anten gibi simetrik bir sistemi koaksiyel kablo gibi bir ucu topraklı (simetrik olmayan) bir sisteme uyduran eleman
Banpass Filter Band Geçiren Süzgeç. Sadece belli bir frekans bölgesini geçiren, onun altında ve üstündeki frekansları zayıflatan süzgeç devresi.
Bandwidth Band Genişliği. Bir devrenin veya sistemin çalıstığı veya geçirdiği frekans bölgesinin genişliği
Beamwidth Hüzme Genişliği. Bir antenin görüş açısı. Yayın veya alış gücünün yarıya veya -3 dB düştüğü noktalar arasındaki açı
BNC Connector BNC Konnektör. 90 derece çevrilerek çekilmek suretiyle çıkarılıp takılan ve 1GHz'e kadar yüksek frekanslarda kullanılabilen fakat daha çok video işaretlerinin bağlanması için kullanılan bağlantı elemanı
Boarsight Bir alıcı veya verici antenin alış veya veriş doğrultusu.
Broadcast Umuma yapılan yayın.
Band Spektrumda belli bir frekans aralığını içina alan bölge.
C
CATV Community Antenna TV System.Ortak anten sistemi. Ortak bir santral yardımı ile birden fazla daireye TV işaretlerini dağıtan sistem.
Cable-TV Kablo-TV sistemi. TV işaretlerinin kablo yardımı ile dağıtıldığı sistem.
CCD Elektrik yüklerinin bir hücreden diğerine aktarılması suretiyle çalışan hafıza elemanı. TV kameralarında gorüntü elde etme ve saklamada kullanılır.
C-Band C-Bandı. 3.7-4.5 MHz arasını kapsayan uydu yayın frekans bölgesi. Amerikada ve Asyada çokça kullanılan ve artık büyük anten gerektirmesi nedeniyle pek tercih edilmeyen frekans aralığı.
Carrier Taşıyıcı. Haber işaretinin modülasyonla üzerine bindirildiği taşıyıcı dalga.
Carrier-to-Noise Ratio (C/N) Alınan işarette taşıyıcı gücünün gürültü gücüne oranı. Alınan işaretin temiz olması için bu oranın yüksek olması gerekir.
Cassagrain Antenna Bir çanak ve ikinci bir yansıtıcı yardımı ile elektromagnetik dalgaları toplayarak LNB'ye ulaştıran anten sistemi
Chrominance Krominans. Renkli bir resimdeki rengin cinsini ve doyma miktarını gösteren renk bilgisi işareti
Channel Kanal. Bir yayının işgal ettiği toplam frekans bölgesi veya bu bölgenin özel numarası.
Circular Polarisation Dairesel Polarizasyon. Yayılma esnasında doğrultusu düzgün bir şekilde dönen elektromagnetik dalganın polarizasyonu.
Clark Belt Klark Kuşağı. Durağan uyduların bulunduğu, yerdenyaklaşık 36000 km yükseklikte ve ekvatorun tam üstünde yer alan hayali kuşak. Kuşağın adı, haberleşme uyduları ile ilgili ilk bilim kurgu hikayesini yazan Arthur C. Clark'ın anısına verilmiştir, kendisi halen SriLanka'da yaşamaktadır.
Coaxial Koaksiyel. Eş eksenli.
Coaxial Cable Koaksiyel veya eş eksenli kablo. Bir iç iletkenle onu çepeçevre saran ekrandan oluşan kablo.
Connector Konnektör. Bağlantı elemanı.
Color Burst Börst. Renk paketi. TV işaretinde renklerin elde edilmesi için gerekli olan renk taşıyıcısını üretmek üzere gönderilen 8-11 periyotluk renk taşıyıcısı. Bu taşıyıcı PAL sistemde 4.43 MHz, NTSC sisteminde 3.58 MHz civarındadır.
Combiner Kombayner. Birlaştirici. İki veya daha fazla işareti birleştirmek için kullanılan alet veya sistem.
Composite Baseband Signal Kompozit Temelband İşareti. Modüle edilmiş ses alt taşıyıcısı ve module edilmemiş resim işaretinden meydana gelen toplam sinyal.
Composite Video Signal Kompozit Video İşareti. Ayınlık, renk ve senkronlama işaretlerinin hepsini bulunduran resim işareti.
Contrast Bir resimde en beyaz yer ile en siyah yer arasındaki ışık şiddeti oranı.
Cross Modulation Çapraz Modulasyon. Aynı ortamda iletilen iki işaretin birbirini modüle ederek istenmeyen yeni karışma işaretlerinin meydana gelmesi.
Crosstalk Diyafoni. Yanyana bulunan iki hat yada kanal arasında meydana gelen karışma.
D
DBS Doğrudan yayın uydusu. 11-13 GHz arasında doğrudan evlere yayın yapan TV uydusu.
DC Doğru akım.
Decibel Desibel. Seviye birimi. İki işaretin gerilimleri veya güçlerinin oranının logaritma olarak ifadesi. Bu oran güçler için 10log(P1/P2), gerilimler için 20log(V1/V2) olarak hesaplanır. Referans olarak sırasıyla, watt, miliwatt veya µV alinmasi durumunda oran birim dBW,dBm veya dBµV alinir.
Declination Sapma Açısı. Kuzey doğrultusu ile anten dönüş ekseni(anten direği) arasındaki açı. Bu açı uygun seçildği taktirde anten doğrudan uyduların bulunduğu Klark kuşağını izler.
Decoder Dekoder. Kodçözücü. Kodlanmış bir işaretin kodunu çözerek esas işareti tekrar ortaya çıkaran devre.
De-Emphasis Deemfesis. Dengeleme. Gürültüyü azaltmak için yüksek frekanslı bileşenleri arttırılmış işaretleri eski haline getirme işlemi. Bu iş için kullanılan devre veya süzgeç.
Demodulator Demodülator. Modülasyon çözme devresi. Modüle edilmiş bir işaretten haber işaretini çıkaran devre.
Digital Dijital. Sayısal. İşaretleri sadece iki değişik seviyede kullanarak( var/yok, alcak/yüksek,1/0,+/- gibi) ileten vea işleyen devre ve sistemler. Sadece iki seviye kullanıldığından bu devrelerin gürültüye karşı duyarlılığı son derece azdır ve işaretler kalitelerinden hiçbir şey kaybetmeden saklanabilir ve çok uzaklara iletilebilir.
Digital-to-Analog Converter Sayısal/Analog Dönüştürücü. Sayısal bir işareti sürekli analog bir işarete dönüştüren devre veya sistem.
Dipol Dipol. İki kutuplu. İki eşit ve simetrik koldan oluşan anten.
Director Direktör. Yagi tipi antenlerde yönlendirici eleman.
Dish Çanak. Parabolik uydu anteni için kullanılan terim.
Distortion Distorsiyon. İşaretteki bozulma.
Disribution Dağıtma.
Downconverter AltÇevirici. Alçak frekansa dönüştşren frekans değiştirici. Konvertör.
Downlink Aşağı bağlantı. Uydudan yere yapılan yayın.
Drift Frekans kayması. Osilatör frekanslarında meydana gelen karasızlık.
Dual Feedhorn Çift Feedhorn. Hem yatay hem düşey polarizasyonlu işaretleri almak üzere kombine edilmiş besleme elemanı.
D2-MAC Resmi analog, sesi ve senkronizasyonu dijital olarak gönderen yayın sistemi. İskandinav ülkelerinde kullanılan standart.
E
Earth Yer. Dünya.
Earth Station Yer İstasyonu. Uydu yayınlarını almakta kullanılan istasyonlar.
EIRP Effective Isotropic Radiated Power. Etkin Yayın Gücü. Bir antenin yönlandirilmiş olduğu doğrultuda yaydığı etkin güç. Bu güç verici gücü ile anten kazancının çarpımına eşittir.
Elevation Elevasyon. Yükseltme açısı. Bir uydunun bulunduğu doğrultunun yere paralel bir düzlemle yaptığı açı.
Equilization Dengeleme.
F
f/D Ratio f/D Oranı. Bir parabolik antenin odak uzaklığının çapına oranı. Antenin derinliğini gösteren bir ölçü.
Feedhorn Çanak antenden yansıyan elektromagnetik dalgaları toplayan parça, anten. Parabolik antenin tam odak noktasına yerleştirilmelidir.
Field Alan. TV ekranındaki, 652 satırdan oluşan tam bir resmin 312.5 satırlık yarısı. İki tane alan üst üste geçtiğinde tam bir resim çerçevesi (frame) meydana getirir.
Filter Filtre. Süzgeç.
Focus Odak.
Focal Length Odak Uzaklığı. Parabolün yüzeyinden Feedhorn'un yerleştirildiği odak noktası arasındaki uzaklık.
Footprint Ayakizi. Kapsama alanı. Bir uydunun verici anteninin aydınlattığı (yeterli güçte yaın yaptığı) yeryüzü alnı.
Frame Çerçeve. 652 satırdan oluşan tam bir TV resmi.
Frequency Frekans. Sıklık. Periyodik bir işaretin bir saniyedeki tekrarlanma sayısı. Birimi Hz(Hertz) dir.
G
Gain Kazanç. Bir kuvvetlendiricinin çıkış gücü veya geriliminin giriş gücü veya gerilimine oranı. Bu oran genellikle dB cinsinden veya oran olarak ifade edilir.
G/T Gain-to-Noise-Temperature Ratio. Kazanç/Gürültü Sıcaklık Oranı. Bir anten ve önkuvvetlendiricinin toplam faydalı kuvvetlendirme faktörü. G/T ne kadar yüksekse alış okadar iyi olacaktır.
Geostationery Orbit Durağan Yörünge. Bak. Clark Belt.
GHz (Gigahertz) Bir milyar Hz.
H
Headend Ana Merkez. Kablo-TV sistemlerinde alıcılar, ana dağıtım elemanları ve diğer kontrol aletlerinin bulunduğu ana merkez.
HDTV Hıgh Definition TV. Yüksek ayırıcılı TV. Normal TV yayın kalitesinden daha yüksek (yaklaşık iki kat) ayırıcılığı olan TV yayını.
I
Impedance Empedans. Bir devrenin veya elemanın değişken elektrik akımına karşı gösterdiği karmaşık direnç. Empedansın dirençten farkı karmaşık olması yani bir gerçek birde sanal kısmının olması.
Inclination İnklinasyon. Bir uydunun yörünge düzleminin ekvator düzlemiyle yaptığı açı.
Inclinometre İnklinometre. Uydunun yükselme açısını ölçen alet.
Interlaced Scanning Geçmeli Tarama. Televizyon resimlerinde kırpışmayı azaltmak için bir resmin içiçe geçmiş 312.5 satırlık iki alan olarak taranması.
IF (Intermediate Frequency) Ara Frekans. Alıcılarda antenden gelen işaretin frekansının düşürüldüğü ara değer.
Isotropic Radiator Her yöne eşit olarak yayın yapan eleman veya anten.
K
Ku-Band Ku Bandı. Uydu yayınlarının yapıldığı 11-13 GHz arasındaki yayın bandı. Avrupada yaygın olarak kullanılır, Amerika'dada C-Band'ın yerini almaya başlamıştır.
L
Lattitude Enlem. Yeryüzündeki bir noktanın ekvatordan itibaren ölçülen kuzey/güney açısı.
Line Amplifier Hat Kuvvetlendiricisi.
LNA (Low Noise Amplifier) LNA. Alçak Gürültü Kuvvetlendirici. Uydu sistemlerinde feedhorn'un hemen arkasında bulunan ve çok düşük gürültülü ilk kuvvetlendirici katı.
LNB (Low Noise Blocker) LNB. Alçak Gürültü Blokeri. Bir LNA, frekans değiştirici ve ara frekans kuvvetlendiricisinden oluşan, 12 GHz'lik uydu işaretlerini 900-1700 MHz'lık ara frekansa çeviren blok. Bu blok çanak antenin odak noktasındaki feedhorn a doğrudan bağlanır ve bir kablo ile uydu alıcısına irtibatlanır.
Local Ossillator İç Osilatör. Bir alıcının içinde bulunan ve frekans değiştirme işleminde kullanılan osilatör.
Longnitude Boylam. Yeryüzündeki bie noktanın Greenwich'e göre ölçülen doğu/batı açısı.
M
MATV(Master Antenna TV) Ortak Anten Sistemi. Bir anten sistemi yardımı ile birden fazla TV alıcısının beslendiği dağıtım sistemi.
MHz(Megahertz) 1 milyon Hertz
Microwave Mikrodalga. Frekansı 500 MHz den yüksek olan dalgalar.
Modulation Modülasyon. Kipleme. Bir taşıyıcı dalganın herhangi bir özelliğini değiştirmek suretiyle haber işaretinin taşıyıcıya bindirilmesi.
Monochrome Tek renkli. Siyah/Beyaz TV resmi.
Mount Montaj Düzeneği. Uydu antenlerinde yatay ve düşey ayar imkanı sağlayan montaj mekanizması.
MAC Multiplexed Analog Components. Renk, aydınlık, ses ve eşzamanlama işaretlerinin sıkıştırılarak bir satır boyunca ayrı ayrı zamanlarda gönderildiği yeni TV yayın sistemi.
Multiplex Multipleks. Çoğullama. Birden fazla işaretin aynı anda ortamdan iletimesi için zaman veya frekans uzayında değişik yerler yerleştirilmesi.
N
NTSC The National Television Standards Commity. ABD, Japonya dışında nerdeyse hiç kullanılmayan renkli TV yayın standardı. 525 çizgi, 30 görüntü/saniye özelliklerinde.
Noise Gürültü. Rasgele değişen bozucu işaretler. Gürültü seste hışırtı halinde, resimde ise karlanma olarak orataya çıkar.
Noise Figure Gürültü Sayısı. Bir sistemde işaret eklenen gürültünün miktarını gösteren sayı. İdeal bir kuvvetlendiricide bu sayı 0 dB dır.
Noise Temperature Gürültü Sıcaklığı. Bir sistemde işarete eklenen gürültünün miktarını göstermek üzere kullanılan eşdeğer sıcaklık. Gürültü sıcaklığı ne kadar az ise eklenen gürültü o kadar azdır.
P
PAL(Phase Alternate Line) Batı Avrupa veTürkiye'de kullanılan renkli TV yayın standardıç 625 çizgi,25 görüntü/saniye özelliklerinde.
Parabola Parabol. Uyde antenlerinde kulanılan çanak antenlerin kesit şekli. Parabole paralel olarak gelen ışınlar odak noktasında toplanır.
Phase Faz. Bir işaretin başka bir referansa göre kaymasını gösteren açı.
Polar Mount Klark kuşağındaki bütün uyduların antenin sadece yatay eksende dönmesi ile alınabildiği uydu anten montaj sistemi.
Polarisation Polarizasyon. Bir elektromagnetik dalganın elektrik alan vektörünün doğrultusu. Elektromagnetik dalgalar yatay, düşey, dairesel ve eliptik polarizasyonlu olabilirler.
Pre-Emphasis Preemfesis. Ağırlık Verme. Gürültüyü azaltmak için yüksek frekanslı bileşemleri kuvvetlendirme işlemi. Bu iş için kullanılan devre veya süzgeç.