Kadının Ailedeki Görevleri

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan guclusat
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi

guclusat

Tanınmış Üye
Süper Moderatör
1) Kadının görevler i
2) Kadın kocasının hizmet ini seve seve yapmalıdır
3) Kadın kocasını beğenmemezlik edemez
4) Kadın kocasını t enkid edemez
5) Kadın kocasının cinsi münâsebet ist eğine uymalıdır
6) Kadın israf t an sak ınmalıdır
7) Kadın kocasından kendisini boşamasını ist ememelidir
8) Kadın kocasının izni olmadan dışar ı çıkamaz
9) Kadın kocasının izni olmadan naf ile ibâdet edemez
10) Kadın hocasının hoşlanmadığı kimseyi eve sokamaz
11) Kadın kocasının yakınlar ını ziyaret e gitmelidir.
12) Kadın misaf irperver olmalıdır
13) Kadını yabancı erkeklere bakmamalı ve konuşmamalıdır
14) Kadın mahremi olmayan evde soyunmamalıdır
15) Kadın evinin işlerini yapmalıdır
Yüce Allah buyurur ki:
«Erkekler in kadınlar üzer inde meşru haklar ı olduğu gibi, kadınlar ın da erkekler
üzer inde (yine meşru olan) bir t akım haklar ı vardır . Şüphesiz Ulu Allah galip ve
hükümler i yer li yer inde olandır.»
- Bakara, 37 -
Peygamber imiz diyor ki:
«Hepiniz çobansınız ve her bir iniz sürünüzden ( idareniz alt ındakiler in
hareket ler inden) sorumlusunuz. Halk ın çobanı olan devlet adamı, millet in refah ve
saadet inden sorumludur . Erkek, aile fer t lerinin çobanıdır . Kadın da hem kocasına
(ve hem de Allah'a kar şı) bu konularda sorumludur . Köle efendisinin malın ın
çobanıdır . Şu halde bu malın sorumlusudur. Gözünüzü açınız. Hepiniz birer çobansınız
ve sürüler inizden sorumlusunuz.»
- Buhar i -
KADIN KOCASININ HİZMETİNİ SEVE SEVE YAPMALIDIR
İ slâma göre kadın ve erkek birbir ler inin yardımcılar ı ve dert or t aklar ıdır . Ailede
erkek reis olduğundan kadın onun emir ler ine it aat etmekle mükellef t ir .
Bilindiği gibi ailenin har ici işler ini yüklenen evin geçimini t emin eden, her t ür lü
iht iyaçlar ı gideren erkek olduğu için bu kadar zor şar t larda olan kocasına karşı kadın
son derece dikkat li olmalıdır. Çünkü çeşit li işlerde yorulan ve bit kin bir halde olan
erkek eve döndüğü zaman kar ısının kendisini güler yüzle ve t at lı dille karşılamasını
ve ruhen kendisine dest ek olmasını ist er . Bu sebeple düşünceI i bir kadın kocasını
daha kapıda güler yüzle kar şılar ve onun gönlünü alarak ruhunu dinlendirmeye
çalışır .
Erkek eve bir şeyler almışsa onlar ı elinden alarak, soyunmasında ve giyinmesinde
ona yardımcı olmalıdır .
P ey gamber imiz (S.A.S) buy uruy o r k i:
«Kadınlar ın hayır lısı, yüzüne bakınca seni sevindiren, emredince it aat eden, senin
gıyabında namusunu ve malını koruyandır .» (1)
(1) Müslim, c: 4. s: 1958.
Kadın kocasının üzgün, keder li ve hast a zamanlarında onun bu hallerini büyük alaka
ve anlayışla kar şılamak ve onun gönlünü almak için elinden geleni yapmalıdır .
Özellikle hast alığında gerekli hizmet ini görmeli ve asla kalbini kırmamalıdır . Zira
zaman değişir ve kendisi hast a düşebilir . Kadın ayrıca hizmet leri yaparken, bunu
kendine yük t elakki etmemeli ve hizmet ini Allah rızası için yapmalıdır . Allah için
yapılan hizmet ler boşa gitmez ve Allah kat ında mükaf at ına ve sevabına nail olunur .
Peygamber imiz (S.A.S) buyuruyor ki:
"Kocası kendisinden hoşnud olduğu halde ölen bir kadın, cennet e girer "
Medine'de diğer kadınlardan daha güzel konuşan Esma adında bir kadın diğer kadınlar
t ar af ından Resûlullah'a gönder ildi. Resûlullah 'ın huzuruna gelince şunlar ı söyledi:
«Anam babam sana feda olsun, ya Resûlullah! Ben senin huzuruna kadınlar ın elçisi
olarak geldim. Allah seni hem kadınlara ve hem de erkeklere peygamber olarak
gönderdi. Biz sana ve senin Rabbine iman et t ik. Fakat biz kadınlar evlerimize
kapanmış kalmış, erkekler imizin şehevi arzular ını t atmin ediyor ve çocuklara
bakıyoruz. Siz erkekler ise Cuma namazları k ılıyor , camiye gidiyor , hast alar ı ziyaret
edip hal hat ır soruyor , cenazeler i t eşyi ediyor ve birkaç kez hacca gidiyorsunuz. Siz
erkekler bu hallerinizle bizden üst ünsünüz.
Bunlar ın içinde en fazilet li olan da Allah yolunda savaşmak (mücâhede) t ır . Erkekler
Hacca ve Umreye giderken veya kâfir lerle savaşırken ve savaşmak üzere evlerinden
çık t ıklar ı zamanlarda, sizin mallar ınızı biz muhafaza eder ve iplik eğir ir elbiseler
yapar çocuklar ın ıza bakar ız.
Biz bu durumda o fazilet ler in ecir ve mükaf at ından sizler e or t ak olamaz mıyız?»
Esma'n ın sözler ini beğenen ve buna işaret eden Resûlullah şöyle buyur du:
«Ey kadın! Dinle ve seni bana gönderen t araf t ar lar ına söyle ki, kadının kocasını
memnun etmesi o fazilet lerin hepsine denk olur.»
Medine'de adı Havla- i At t are olan bir kadın vardı ki bir gün Hz. Aişe'nin huzuruna
gelerek :
- Ey müminler in annesi, benim kocam f ilancadır . Ben sanki yeni gelinmişim gibi
her gece onun için süslenir ve yeni gerdeğe girecekmiş gibi kokular sürünürüm.
Yat ağına öylece girer im. Bunlar ı yaparken Allah 'ın rızasını kazanmak ist erim.
Kocam ise bana darıldı ve benden yüz çevirdi, dedi.
Hz. Aişe, Resûlullah içer i girene kadar o kadına:
- Ot ur , dedi.
- Havla diyor ki:
- Biz, Hz. Aişe ile ot urup konuşurken Resûlullah içer iye girdi ve:
- Bu koku nedir Havla mı geldi? Yoksa ondan bir şey mi aldın ız? buyur du.
Hz. Aişe dedi ki;
- Hayır . Yeminle söylüyorum ondan bir şey almadık ya Resûlullah!
Havla, başından geçenler i Resûlullah'a anlat t ı. Resûlullah da Havla'ya hit aben :
- Git kocan ın sözünü t ut ve ona it aat et , buyur du.
Havla sordu ki:
- Ey Allah 'ın Resûlü emr inizi yer ine get ir ir im. Eğer bunları yapar sam nasıl bir sevap
kazanır ım?
Resûlullah buyurdu ki:
- Bir k adın k o casın ın ev in de bir şey i düzelt er ek , y erleşt ir er ek , bir t ak ım işler
yapar sa Allah o kadına bir sevab yazar ve bir günahını da siler. Onun cennet t eki
derecesini bir kat daha yükselt ir. Kocasından hamile kalan bir kadın sabahlar a kadar
namaz kılmış, gündüzün oruç t utmuş ve Allah yolunda harbet miş gibi sevap kazanır .
Doğum sancılar ı çeken bir kadın, çocuğu do ğuracağı anda her sancısı için bir köle
azat et miş gibi sevap kazanır . Çocuğunu memeden kest iği zaman gökt en ona şöyle
bir nida gelir :
«Ey kadın, senin amelin şimdiye kadar ki geçir diğin ömrün için yet erlidir . Bundan
sonraki hayat ın için amelini yenile. Onun için çalış.
Bir gün peygamber imiz:
«(Mirac'da) cehennem bana göst er ildi. Oraya bak t ığımda cehennem ehlinin çoğunun
kadınlar olduğunu gördüm. Onlar küf rederler .» diye buyurduğunda Ashab:
«Ey Allah 'ın Resûlü! Onlar , Allah'a mı küfreder ler?» diye sordular .
Peygamber imiz şöyle buyurdular :
«Kocalarının iyiliklerine kar şılık onlar nankör lük eder ler . Onlardan bir ine asır lar ,
yıllar boyunca iyilik et sen de senden bir defa hoşlanmadığı bir hareket görse «ben
senden zat en bir şey görmedim» der .» (* )
(*) Buhar i. c: 1, s: 13.
 
KADIN KOCASINI BEĞENMEMEZLİK EDEMEZ
Kadın, hiç bir zaman güzelliği ile kocasına kar şı övünemeyeceği gibi kocasın ın
yaradılışt an veya sonradan arız olan bir noksan lığından dolay ı da azarlayamaz ve bu
noksan lığını başına kakamaz. Çünkü onun şeklini beğenmemek onu beğenmemek
değil, onu yaradanı beğenmemekt ir. Zir a onun kendi yaradılışında herhangi bir et kisi
ve müdahalesi olamaz. Bu sonu felaket olan büyük günahlardandır .
Kadın kocalının çirkinliğini yüzüne vurur sa veya onun herhangi bir noksan lığını ve
becer iksizliğini açığa vurur sa bu erkeğin kalbini kırar ve onu son derece üzer . Zira
izzet i nefsine dokunulmuş ve manen yıkılmışt ır . O andan it ibaren erkeğin kalbinde
kar ısına kar şı bir nef ret hissi uyanmaya başlar . Bu his zamanla gelişerek ailede
huzur suzluğun kaynağı olur . Nihayet kar ı - koca boşanmak mecbur iyet inde kalır lar .
Bu sebepledir ki, kadın her zaman için sabır lı olmasın ı bilmeli, Allah 'ın t akdir ine
r ıza göst er ip kocasına kar şı edep ve nezaket inde, it aat ve sevgisinde kusur
etmemelidir .
KADIN KOCASINI TENKİD EDEMEZ
Kadının görevler inden bir i de, kocasını küçük düşürecek hareket ve davranışlardan
sakınmak t ır . Kadın kocasına kar şı dışar ıda olsun, evinde olsun daima iyi muamele
etmeli t erbiyesini ve nezaket ini bozmamalıdır . Arkadaşlar ının veya akrabalar ın ın
yanında olsun, evin içinde olsun, kadının kocasını t enkit etmesi, kocasını son
derece üzer ve kalbini k ırarak moral diye bir şey bırakmaz. Sonuçt a da kadına kar şı
kocasında nefret hissi oluşur . Kadının bu çeşit hareket lerden sakınmasında aile
huzuru bakımından büyük faydalar vardır .
Yine kadın, gerek anne babasından kalma ve gerekse kendi mal ve kazancı olsun,
bundan öt ürü kocasın ı asla azar layamaz.
Kadın, hiç bir zaman kocasına: «Senin bir şeyin yok. Benim şu kadar malım ve
param var» dememeli, kocasını küçültmekt en sakınmalıdır .
Hz. Hat ice, Resûlüllah ile evlenince büt ün malını mülkünü hat t a canını ona t eslim
et miş ve bunu yaparken Allah 'ın rızasını umduğundan, hem dünyada hem de ahiret t e
saadet ve selamet e ermişt ir .
Peygamber imiz (S.A.S) buyuruyor ki:
«Allah ban a Hat ice'den dah a h ay ır lı bir zev ce v ermemişt ir. Büt ün in san lar ban a
inanmazken o inandı. Herkes beni yalanlarken o doğruladı. İnsanlar benden
kaçt ıkları bir zamanda o bana malıyla dest ek oldu. Allah bana başka kadınlar değil
ondan çocuk ihsan et t i. »
Bu sebepledir ki, her müslüman kadını Hz. Hat ice'nin ahlâkın ı kendine örnek almalı
ve kendisinin kocasına karşı olan hareket ve davranışlar ın ı ona göre ayar lamalıdır .
Bir kadın şahsi mallara sahib ise veya t erzilik, dokumacılık ve buna benzer işler
yaparak kazandığı paralar ı var ise ve bunu ailede Allah rızasın ı umarak or t aklaşa
harcayacak olur sa, o kadın Allah kat ında mükafat a nail olur ve aynı zamanda
kocasının sevgisini kazanmış olur . Böyle bir evde de bolluk, bereket , huzur ve saadet
olur .
KADIN KOCASININ C İNSÎ MÜNASEBET İSTEĞİNE UYMALIDIR
Malumdur ki, kadın kocasının büt ün emir ler ine it aat etmekle mükellef t ir . Diğer
hususlarda olduğu gibi cinsî münasebet hususunda da kocasını anlay ışla, karşılamalı
ve önemli bir özrü dışında kocasının her davet ine icabet etmelidir . Kocasın ın
ist ekler ini yer ine get irmeli ve yat ağından kaçma cihet ine gitmemelidir. Zira
kadınlar ın bu husust aki görevler i çok önemlidir ,
Peygamber imiz (S.A.S) buyuruyor ki:
"Kadın ocak başında bile olsa kocasının davet ine icabet etmelidir.»
Resûlullah bu husust a ihmalkâr davranan kadınlar hakkında şöyle buyuruyor :
«Bir kimse kar ısını yat ağına dâvet et se ve kadın da meşru bir mazeret i olmadığı
halde yat ağına gitmez ve kocası da ona dargın olarak sabahlar sa, melekler o kadına
sabaha kadar lânet eder ler.»
Başka bir r ivayet t e:
«Kadın kocasının yat ağına gidene kadar şeklinde gelmişt ir .» (1)
(1) Buhar i, c: 6, s; 150,
Peygamber imiz (S.A.S) buyuruyor ki:
«Nef sin kudret elinde olan Allah'a yemin eder im ki, bir adam kar ısın ı yat ağına dâvet
eder de kadın bu davet e uymazsa büt ün semalara emreden Allah, kocası razı olana
kadar o kadına dargın olur . »
Resûlullah bu hadisler iyle zevciyet hukuku hususunda kadınlar ın vazifelerinin ne
kadar önemli olduğunu bildir iyor ve bu vazifeyi ifa etmeyenler in cezalarının ne
derece ağır olduğunu ifade ediyor.
Kocasını seven müşf ik bir kadın kocasını memnun etmenin yollarını bulur . Evliliğin
en güzel ve sevimli yanı kadının kocasının nelere iht iyaç duyduğunu hissedip O'nu
memnun edecek yollar ı aramasıdır . Kocasını haramdan korumak ist eyen kadın onun
cinsî iht iyaçlar ı hususunda faal olmalıdır . Aşk oyunlar ına dalmak suret iyle kocasına
sevginin en üst ününü sunmalı O'nu t atmin etmesini bilmeli.
KADIN İSRAFTAN SAKINMALIDIR
Bilindiği gibi dimimiz isr af ı yasaklamışt ır. Bu sebepledir ki, kadın kocasın ın
kazanmış olduklar ını saçıp savurmamalı gereksiz harcamalar yapmamalıdır .
Kanaat kâr olmalı ve kocasını güç yet işt iremeyeceği harcamalar yapma yoluna
gitmemelidir . Bilmelidir ki, kocasının malını israf etmek demek kendisinin ve
çocuklar ının malını israf etmek demekt ir .
Peygamber imiz (S.A.S) buyuruyor ki;
«Bereket yönünden kadınlar ın en hayır lısı geçimi ( idaresi) en kolay olanıdır .»
Eğer kadının kocası aşır ı denilecek derece cimr i olur sa ve çoluk çocuğunu
geçindirecek şekilde nafaka vermezse kadın gizlice kendine ve çocuklar ına yet er
derecedeki mikt ar ı kocasının malından alabilir ,
Ebû Süfyan 'ın kar ısı Hint Resûlullah'a gelerek :
"Yâ Resûlullah Ebû Süfyan çok cimr i bir kimsedir . Bana ve çocuklar ıma yet ecek
derecede nafaka get irmiyor Onun malından gizlice almamda mahzur var mı?» diye
sor du.
Resûlullah da:
«Ör fe göre sana ve çocuklarına yet ecek kadarını al.» buyurdu. (•)
(*) Buhar i.
KADIN KOCASINDAN KENDİNİ BO ŞAMASINI İSTEMEMELİDİR
Önemli bir mazeret olmadıkla, kocasıyla geçinebilme imkanları varken, ufak t efek
huzur suzluklar için kadın kocasından kendisini boşamasını t alep etmemelidir . Böyle
bir İ st ekt e bulunmak kurulu aile düzenini y ıkmaya çalışmak olur .
Kadının zaruret haller i olmadan bo şanmaya kalkması ya başka bir erkekle olan ilişki
sebebiyle yahut t a düşünmeden ver ilen bir karar sebebiyle olur ki, bunlar ın
bir incisinde kocasına ihanet et miş olduğu için hainedir . İkincisinde de iyice
düşünmeden karar ver diği için p işman olur . Kadın olsun erkek olsun boşanma
hususunda çok dikkat li olmalıdır lar.
Çünkü Resûlullah (S.A.S. ) şöyle buyurmakt adır :
"Meşru bir sebep olmadan kocalar ından bo şanmak ist eyen kadınlar ile gönlünü başka
bir erkeğe ver diği için kocasıyla olan sevgiler ini kesen kadınlar münafıklar ın t a
kendiler idir ." (1)
"Meşr u bir mazeret olmak sızın kocasından bo şanmak ist eyen bir kadına cennet
kokusu haramdır ." (2 )
(2) Mişkat ü'l -Mesabih, c:2, s:209 .
"Evleniniz boşanmayınız. Çünkü Allah nef isler ine olan düşkünlükler i sebebiyle
boşanan erkek ve kadınlar ı sevmez." (3 )
"Evleniniz, fakat boşanmayın ız. Zira t alak (boşanmakt a) arş t it rer ." (4)
Bir ailede erkek şayet evliliğin ar t ık süremeyeceğini ve geçimin imkansız hale
geldiğini gördüğü t akt irde evliliği sona erdirebilir ve böylece boşama hakkını
kullanabilir . Eğer kadın da geçimin imkansız olduğunu görür se ve boşanmak ist er se
malının t amamın ı veya bir bölümünü kocasına bağışlamak şart ıyla kocasından
kendisini boşamasını ist eyebilir. Bu husust a kocasıyla anlaşmaya var ır sa boşanma
mut eberdir ki buna (Hûl'u) adı ver ilir .
Ashab'dan Sabit b. Kays'ın kar ısı Resûlullah'a gelerek :
- Yâ Resûlullah, kocamın huyundan ve dindar lığından bir şikâyet im yok. Fakat
nedense onu sevmedim. Bir müslüman olarak kocama nankörlük eden bir kadın
olmak ist emiyorum. (Yani ona olan vazifeler imi yapmakt a kusur edeceğimden
korkuyorum) dedi.
(3) El-Cessas, Ahkâmu'l-Kur'an, c:2, s:110 .
(4) Binbir hadis, S.133.
Resûlullah sordu ki:
- Onun sana mehir olarak ver diği bahçeyi t ekrar ona vermeye razı olur musun?
O da:
- Evet , diye cevap ver ince Resûlullah kocasını çağırarak "Bahçeyi kabul et ve o
kadını bo şa" buyurdu. (*)
Kadın ancak şu durumlarda kocasına it aat etmeyebilir.
1- Kadın yanında mahremi (oğlu, kardeşi v. s. ) bulunması halinde, kocası izin
vermese de hacca gidebilir . Çünkü bu farzı ay ındır ve koca hakkı farzı ay ından önce
olamaz.
2- Bir kadının babası t edavi olmayacak şekilde ölüm hast alığına yakalanmış olsa
babası gayri müslim bile olsa kocasından izin almadan babasının hizmet inde
bulunabilir .
3- Kocasının öğret emediği hacet e mebni meseleler i öğrenmek ist ediği zaman
t eset t üre r iayet etmek şar t ıyla ilkin meclise gidebilir .
(*) Neylü'l-evt ar , c: 6, s:260 (Buhar i) .
KADIN KOCASININ İZNİ OLMADAN NAFİLE İBÂDET EDEMEZ
Kadın kocasının izni olmaksızın naf ile oruç t ut amayacağı gibi başka naf ile ibâdet de
yapamaz. Ancak far z ibadet ler i yapabilir .
Peygamber imiz (S.A.S) buyuruyor ki:
"Kocası yanında olan bir kadının kocası razı olmadan naf ile oruç t utması helâl
olmaz."
Hanef i imamlar ı "Kocası yan ında olan kadının kocasının izni olmadan naf ile oruç
t utması haramdır" dediler . Şaf i imamlar ından bazıları ise "Mekruht ur" demişlerdir.
Hadislerde görüldüğü gibi bir kadın yanında duran kocasından izin alır , yoksa kocası
seferde olan bir kadının kocasının müsaadesini alması şar t değildir . Naf ile oruç
t ut abilir .
Günün bir inde Resûlullah'a (S.A.S.) huzuruna gelen bir kadın kocasından şikâyet
ederek :
- Kocam Safvan, oruç t ut t uğum zaman orucumu bozduruyor . Namaz kılınca da
dövüyor , dedi.
O anda meclist e bulunan Safvan onun sözler ini cevaplandırarak :
- Yâ Resûlullah, o namaz kılarken iki sure okuyor , ben de iki sure okumasını
yasakladım, dedi.
Bunun üzer ine Resûlullah (S.A.S. ) :
"Bir sûre okusaydı da yet er li olurdu" buyurdu.
Safvan konuşmasına devam ederek :
- O devamlı oruç t utmak ist iyor . Ben ise gencim. Fazla sabredemedim, dedi.
Resûlullah da :
"Kocasının izni olmadan kadın nâf ile oruç t utmasın" buyurdu. (*)
Öyle ise farz ibadet ler ini ifa eden kadın yapacağı nafile ibadet ler kocasına it aat ine
engel olmamalıdır . Eğer naf ile ibâdet edecek olursa kocasından izin alması gerekir .
(*) Mişkât ûl-Mesâbih, c:2, s:206.
KADIN KOCASININ HOŞLANMADIĞI KİMSEYİ EVE SOKAMAZ
Kadın kocasının izni olmadan erkek olsun kadın olsun kocasının sevmediği bir
kimseyi evine sokamaz. Bu hak kadına verilmemişt ir . Bunun sebebi köt ü düşünce ve
kıskançlıklar ı gerekt ireceğinden :
Peygamber imiz şöyle buyurmuşlardır :
"Kadın kocasının izni olmadan evine kimsenin girmesine izin veremez." (*)
Bu husust a bazı ist isnalar vardır . Kira ile ot urulan evde ev sahibinin bir iht iyaca
ist inaden eve gelmesine yahut t a misaf ir odasına girmesine izin vermesi, elekt r ik su
saat ine bakması için elekt r ikçiye ver ilen izin böyledir .
(*) Buhar i, c:6, s:150
KADIN KOCASININ YAKINLARINI ZİYARETE GİTMELİDİR
Kadın, kocasının anne babasını, kız kardeşler ini, erkek kardeşlerini, amca, dayı,
t eyze, hâlâ gibi yakın akrabalarını ara sıra ziyaret edip hürmet ve saygı
göst ermelidir . Sıla- i rahmi kesmemeli, ihsan ve ikramda bulunup gönüller ini
almalıdır . Hele kayın anne- babasını sık sık ziyaret edip gönüller ini alması ailede
huzur , saadet , bolluk sevgi ve muhabbet i t emin eder . Bunun t er si aile huzurunun
bozulmasından başka bir fayda sağlamaz.
Kadın eğer kay ınanne - babasın ın yanında ise o zaman daha dikkat li davranmalıdır .
Kocasının kendi anne babasına nasıl hürmet etmesini ist er se ve kocasının hürmet
etmesiyle kendisi nasıl memnun kalır sa kocasının da aynı şeyi kendisinden
beklediğini unutmamalıdır . Bu sebepledir ki, kocasının anne babasına ve yakınlar ına
kar şı son derece dikkat li ve hürmet kar davranıp kocasın ın gönlünü almaya
çalışmalıdır .
Birbirler inin akraba ve yakınlar ını ziyaret etmeyen, söz davranış ve hareket ler iyle
hürmet etmeyen ve birbir ler ine hakaret ederek gücendiren erkek ve kadın bu halden
çok etkilenir ve elem duyar . Nihayet bir inin yap t ığına diğer i de kar şılık ver ir ki bu
da aile bağlar ının kopmasına yol açar. Zamanımızda birçok ailelerdeki geçimsizliğin
ve huzur suzluğun t emelinde bu yat ar.
 
KADIN MİSAFİRPERVER OLMALIDIR
Bir kadının ailedeki belli başlı görevler inden biri de eve gelen misaf ir lere kar şı
ihsanda ve ikramda kusur etmemekt ir .
Müslime bir kadın kocasının şeref ini korumayı Allah 'ın rızasını kazanmayı
düşünerek kendi akraba ve dost lar ından veya kocasının akraba ve dost larından
yahut t a komşular ından evine misafir gelecek olan olur sa onları güler yüzle, alçak
gönüllülükle ve nezaket le karşılamalı, misaf ir in küçüklüğüne veya büyüklüğüne göre
hürmet , ihsan ve ikramını yapmalıdır . Bu yapacağı ikramdan büyük sevap
kazanacağını göz önünde t ut arak yapacağı işi seve seve yapmalıdır . Bu hal kendisi
için bir mürüvvet lik olduğu gibi evi için de bereket ve saadet kocası için ise sevgi,
şeref haysiyet ve asalet t ir .
Peygamber imiz:
"Size ziyaret çi geldiği zaman ona ikramda bulunun." (1)
"Misaf ir r ızkıyla gelir ve ev sahibinin günahlarının af f ına vesile olur ." (2)
(1) A. Aydın, İ slâmda Aile Hayat ı.
(2) A. Aydın, İ slâmda
"Misaf ire hürmet etmek, hakkını vermek vacibdir ." Diye buyurmuşlardır .
Kadın y aln ızca ev lenmesi h ar am o lan erk ek ler ile mah r emi o lmay an ak r aba v e y ak ın
komşu kadınlarına ikramda bulunur ve hizmet eder . Mahremi olmayan erkek
misaf ir lere hürmet ve ikram kocasın ın görevidir . Evde erkek yokken yabancı bir
erkeğin eve girmesi o evdekiler in de o erkeği içer i almalar ı do ğru olmaz.
Peygamber imiz şöyle buyurmuşlardır :
"Kocalar ı yanlar ında olmayan kadınlar ın evine girmeyin. Çünkü şeyt an insana kan ın
nüfuz etmesi gibi nüfuz eder ." (3)
Bu durumda bir eve kadına mahrem olmayan erkek misaf ir gelince buna bakmak o
evin erkeğinin görevidir . Eğer her iki t araf t a f it ne ve fesadın çıkmasından emin
bulunuyor sa kadın t am manasıyla t eset t üre riayet etmek şar t ıyla misaf ire get ir ilen
yemek, çay v. s. de kocasına yardımcı olabilir . Ancak en ufak bir f it ne kokusu var
ise kadın hiçbir şekilde misaf ire görünmez, hat t â sesini bile duyurmaz.
Ensardan Hz. Seil İbni Sâd r ivayet ediyor ki:
"Ebu Ubeyd es Sâdi düğün yap t ığında Resûlullah ile bir likt e Ashâbı da dâvet et t i.
Yemeğin hazırlanmasında Sa'd'ın hanımı, Ümmü Useyd'e yardım ediyor ve
hizmet lerde bulunuyordu."
Yaşadığımız devir maalesef f it ne ve fesadın zirveye çık t ığı bir devirdir.
(3) S. Tirmizi. K. Reda, bab: 17. Hn:1172
Bu zamanda İ slâmın t eset t ür emr ine t am manasıyla uyulmadığından en doğrusu
mecbur i haller in dışında kadın ın erkeklere hizmet t en uzak durması ve
görünmemesidir ki, böyle yapılması da gereklidir . Kadın eve misafir alırken de,
başka yere misaf ir liğe giderken de kocasının iznini almalı ve bunda ihmalkâr lık
etmemelidir .
KADIN YABANCI ERKEKLERE BAKMAMALIDIR
Kadın, bir mecbur iyet olmadığı sürece mahremi olmayan erkekler e aslâ
bakmamalıdır. Çünkü bir erkeğin yabancı bir kadına bakmasının haram olduğu gibi
kadınlar ın da yabancı erkeklere bakmalar ı öylece haramdır .
Ulu Allah buyuruyor ki:
"Mü'min kadınlara söyle, gözler ini haramdan sakınsınlar , ırzlar ını korusunlar .
Zinet ler ini ( süs eşyalar ının t akılı olduğu baş, kulak, boyun, göğüs, kol, bacak gibi
yer ler ini) açmasınlar . Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (yüz, el ve ayaklar )
müst esnadır .
(Nûr sûresi, âyet : 131)
Ümmü Seleme anlat ıyor :
Hz. Meymûne, Resûlullah 'ın yanındayken ben de oradaydım. Teset t ür le
emrolundukt an sonra Ümmü Mekt um'un o ğlu oraya gelmişt i. Resûlullah bize hit aben :
- Ondan sakının, yani ör t ünün buyurdu. Biz sorduk ki:
- O âma değil mi? O bizi göremiyor ve bilemiyor .
Resûlullah buyurdu ki:
"Sizde mi âmasınız? (O sizi görmese bile) siz O'nu görüyor sunuz." (*)
Buradan şöyle bir sonuca var ıyoruz.
Erkekler in, gerek erkek ve gerekse kadınlar ın avret mahaller ine bakmalar ı do ğru
olmadığı gibi, kadınlar ın da, gerek kadın ve gerekse erkekler in avret yer ler ine
bakmaları caiz olmaz. Bir erkeğin başka bir kadına şehvet le bakması caiz olmayacağı
gibi bir kadının da başka bir erkeğe şehvet le bakması caiz olmaz.
KADIN YABANCI ERKEKLERE BAKMAMALIDIR
Kadın, bir mecbur iyet olmadığı sürece mahremi olmayan erkekler e asla
bakmamalıdır. Çünkü bir erkeğin yabancı bir kadına bakmasının haram olduğu gibi
kadınlar ın da yabancı erkeklere bakmalar ı öylece haramdır .
Ulu Allah buyuruyor ki:
«Mü'min kadınlara söyle, gözler ini haramdan sakınsınlar , ırzlar ını korusunlar .
Ziynet ler ini ( süs eşyalar ının t akılı olduğu baş, kulak, boyun, göğüs, kol, bacak gibi
yer ler ini) açmasınlar . Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (yüz, el ve ayaklar )
müst esnadır.»
(Nûr Sûresi, âyet : 131)
Ümmü Seleme anlat ıyor :
Hz. Meymûne, Resûlullah 'ın yanındayken ben de oradaydım. Teset t ür le
emrolundukt an sonra Ümmü Mekt um'un o ğlu oraya gelmişt i. Resûlullah bize hit aben :
- Ondan sakının, yani ör t ünün buyurdu. Biz sorduk ki:
- O a'ma değil mi? O bizi göremiyor ve bilemiyor .
Resûlullah buyurdu ki:
«Sizde mi a'masınız? (O sizi görmese bile) siz onu görüyor sunuz.» (*)
Buradan şöyle bir sonuca var ıyoruz.
Erkekler in, gerek erkek ve gerekse kadınlar ın avret mahaller ine bakmalar ı do ğru
olmadığı gibi, kadınlar ın da, gerek kadın ve gerekse erkekler in avret yer ler ine
bakmaları câiz olmaz. Bir erkeğin başka bir kadına şehvet le bakması câiz olmayacağı
gibi bir kadının da başka bir" erkeğe şehvet le bakması câiz olmaz.
Kadın Yabancı Erkekler le Konuşabilir mi?
Ulu Allah buyuruyor ki:
«(Yabancı erkeklere kar şı) yumuşak söz söylemeyin. Sonr a kalbinde fenalık olanlar
t ama'a düşerler . Güzel ve ciddî söz söyleyin.»
- Ahzab sûresi, âyet : 33 -
Âyet t e anlat ılmak ist enen k ısaca şudur :
«Ey Mü'mine kadınlar , size mahremi olmayan yabancı erkeklerle konuşmanız
icabet t iği zaman onlar la t at lı ve lât if sözler le konuşmayın. Eğer böyle yapar sanız
kalpler inde köt ülük olanlar sizin hakkınızda t ama'a düşebilir ler . Onlara f it neye
düşmeyeceğiniz şekilde ağır başlı ve sert bir edâ ile konuşun.»
Allahu T eâlâ bu âyet t e Resûlullah 'ın zevcelerine ve mü'mine kadınlara masiyet e
düşmeler ini ve masiyet e (günâha) giden yolları da yasaklamışt ır. Âyet her ne kadar
Resûlullah 'ın muht erem zevceler i hakkında nâzil olmuşsa da büt ün ehl-i İ slâm
mü'mine kadınlar ı içine alır .
(*) İbn- i Kesir , c: 3, s: 283.
Şehevî ist ekler i hareket e geçiren şeyler in önemliler inden birinin ses olduğunda
şüphe yokt ur .
Ses her ne kadar önemi olmayan şey ise de sevgi ve cinsî heyecanlar üzer indeki
t esir ler i inanılmayacak derecede büyükt ür .
Malûm olduğu üzere birçok ahlâkı düşük kadınlar vardır ki, bunlar sırf sesler i güzel
olduğu için, gazino, bar , pavyon, radyo T.V. gibi yer lerde sesler iyle yüzbinler i
vuruyor lar . Böylece ahlâk ı ve imanı zayıf olan kimseleri büt ünüyle yoldan
çıkar ıyor lar .
Öy le k adın lar v ardır k i, gö zler in e k est irdik ler i erk ek ler i ö n ce t elefo n la ar ar ,
kendini arzeder ve böylece kendiler ini önce t elefonla sevdir ir ve erkeği kendiler ine
bağlar lar . Hal böyle olunca ses zinan ın ilk basamağını t eşkil et miş oluyor ki, her
müslüman erkek ve kadının bu husust a son derece dikkat li olması icabeder .
Ulu Allah buyuruyor ki:
«Şüphesiz ki, Allah 'ın emr ine boyun eğen erkekler le mü'min kadınlar ibâdet e devâm,
eden erkekler le kadınlar , ( iş ve hareket ler inde) sadık erkekler le sadık kadınlar ,
sabreden erkeklerle sabreden kadınlar , sadaka veren erkekler le sadaka veren
kadınlar , oruç t ut an erkeklerle oruç t ut an kadınlar , ırzlar ın ı koruyan erkekler le
ırzlar ını koruyan kadınlar , Allah 'ı zikreden erkekler le kadınlar (var ya) Allah
bunlar a bir mağf iret ve büyük bir mükâfat hazır lamışt ır.»
(Ahzab sûresi, âyet 35)
KADIN MAHREMİ OLMAYAN BİR EVDE SOYUNMAMALIDIR
Kadın kendi kocasının evinden başka bir evde, yani mahremi olmayan bir evde asla
soyunmamalıdır .
Peygamber imiz (S.A.S) buyuruyor ki:
«. . . Hangi kadın kocasının evinden başka (mahremi olmayan) bir evde soyunur ve
elbisesini çıkar ır sa, (o kadın) kendisiyle Aziz ve Celîl olan Allah arasındaki perdeyi
yırt mış olur .» (1 )
(1) M. Zevaid, c: 1. s: 278 .
Yine Peygamber imiz (S.A.S) buyuruyor ki:
«Kadın kadına mübaşeret etmesin, yani iki kadın aynı yorgan alt ında birbir ine
dokunacak şekilde çıplak , halde yatmasın. Çünkü, kadın dokunduğu kadın ın
vücudunu ve güzelliğini kocasına t ar if eder ve kocası da sanki onu görmüş gibi
güzelliğine aldanır ve ona bağlanır . Böylece kar ısına olan sevgisi azalır .»
Bu hadisler bilhassa zamanımız için çok önemlidir . Çünkü Resûlullah bu hadisler i
f itneden korunmak gayesiyle söylemişt ir . Zamanımızda erkek t erzi ve kuaför lerde
soyunan ve hayâ perdesini t amamen yır t an ve çıplak denecek şekilde açık gezen,
namahremden sakınmayan, erkekler le karışık halde ot uran kadın ve kızlar ımız pek
çokt ur ki, vay bunlar ın haline! Zira onlar her zaman için İ slâmın yasakladığı
hareket ve fiiller i yapmaya devâm ediyorlar .
Kadın kocasının evinde bekçi gibidir . Kocasın ın malın ı ve çocuklar ını korumakla
mükellef olduğu gibi nâmûsunu ve şeref ini de korumakla mükellef t ir .
Resûlullah, erkeklerin kadınlar üzer indeki haklar ını sayarken şöyle buyuruyor :
«Yat ağınızı başkalar ına çiğnetmemeler i, sevmediğiniz kimseler i evler inize
almamalar ı, (erkekler in) kadınlar üzerindeki haklar ındandır .» (3 )
(3) Et -Tac. c: 5. s: 339.
KADIN, EVİN İŞLERİNİ YAPMALIDIR
İ slâm, kadın ve erkeğe görev t aksimi yaparken, kadın ı evin dahili işler iyle
görevlendirmekle, vazife t aksimini en güzel şekilde yapmışt ır . Her cinse ancak
yapabileceği işler i yüklemişt ir .
Evin dahilî ( iç) işler iyle görevlendir ilen kadın, kocasının meşrû olan her t ür lü
emir ler ine uymak ve it aat etmekle yükümlüdür . Ancak Allah'a isyan mânâsı t aşıyan
ve meşrû olmayan ist eklerine it aat etmez.
Kadın k o casın ın h o şn ut luğun u, sev gisin i k azanmak için , ev in in işler in i y apmalı v e
t emiz olmalıdır . Yemek vakt i geldiği zaman, daha kocası eve gelmeden onun
seveceği şekilde yemekler i hazır layıp sof rayı kurmalıdır . Yemekler i fazla yap ıp
at ılmalarına sebebiyet vermemelidir . Böyle yapan bir kadın, Allah 'ın nimet ini
hor lamış kocasının da malını israf et miş, dolay ısıyla da günâha girmiş olur .
Kadın ayrıca mut fak eşyalar ını çok güzel t emizlemeli ve bulaşıklar ı güzelce y ıkay ıp
yer li yer ine yer leşt irmelidir . Su kablar ı ve yemek kablar ı asla açık bırakılmamalıdır .
Peygamber imiz (S.A.S) buyuruyor ki:
«Gece karan lık olunca çocuklar ın dışar ı çıkmasını yasaklay ın. Çünkü şeyt anlar o
sırada yeryüzüne dağılırlar . Yat sıyı bir saat geçe olunca «bismillah» diyerek kapını
kilit le ışığı besmele ile söndür . Su kaplar ının ağızlar ın ı besmele çekerek ör t . Diğer
kaplar ın üst ünü de besmele ile kapat . Üzer ini bir şeyle ör t sen de olur .»
Bazı evin düzen, int izam ve t emizliğinden son derece memnun kalan erkekler vardır .
Bunlar eve geldikler inde evi dağınık ve düzensiz gördükler i zaman kızar lar. Bazen
kızgın lıklar ın ı açığa vurur bazen de içler ine at ar lar. Fakat kar ılar ına kar şı olan bir
nef ret hissi kalbler inde yer eder. Bu durum daha sonra giderek ar t ar ve nihâyet
kavgaya dönüşür. Bu sebeple kadın, kocası evden çık t ığı andan it ibaren evin iç ve
dış t emizliğini yapmalı ve kocasının gönlünü almaya çalışmalıdır .
İ slâm t emizliğe büyük önem vermişt ir . Bu sebeple kadın elbiselerin t emizliğine son
derece dikkat etmeli kocasının ve çocuklar ın ın t er t emiz giyinmeler ini t emin
etmelidir.
Peygamber imiz (S.A.S) buyuruyor ki:
«Şüphesiz Allah t emiz olarak ibâdet edeni sever .»
«T emizlik insanı olgun imana davet eder .»
«Din, t emizlik üzer ine bina edilmişt ir.»
Ulu Allah buyuruyor ki:
«Orada günâhlardan ve pisliklerden t emizlenmeyi seven adamlar vardır . Allah da
böyle çok t emiz olanlar ı sever.»
(Tevbe sûresi, âyet : 108)
Elbiseler i t emizce yıkayan kadın, kendisinin ve var sa yet işkin kızının elbiseler ini
halk ın görebileceği yer lere asmamalıdır. Zira birçok kimseler vardır ki, kadın ın
elbiseler ine bakmak sûret iyle şehvet leri t ahr ik olur. Kadın da buna sebep olduğu
için, günâha girer .
Kadın ayrıca erkek misafir alacağı odalara da kadın elbise ve çamaşır ını asmamalı ve
büt ün bu mahzur lar ı gözden uzak t utmalıdır .
Adamın bir i kar ısına:
«Benden af dile ki sevgimiz devâm et sin. Hiddet li zamânımda bana bir şey söyleme
ki, kalbini kıracak bir sözle mukâbelede bulunmayayım. Bir şey söyler sen bangır
bangır bağırarakt an söyleme. Çünkü dâimâ benim ne halde olduğumu bilemezsin.
Fazla şikâyet etme! Fazla şikâyet sevgiyi azalt ır , gönlümü senden so ğut ur . Gönüller
döner ler , kanaat ler ini değişt ir ir ler . Sevgi ile eziyet bir gönülde t oplanmaz. Bunlar
bir araya gelir se, sevgi gönülden göç edip gider .» demişt ir . (* )
Uzun sözün k ısası, kadının r iâyet etmesi gereken hususlar bunlardır .
(*) İmam-ı Gazali, İhya-u Ulumid'din .
 
Geri
Yukarı