Bu başlık altından verilecektir.
---------- Sonra gönderilen Saat 10:37 ---------- İlk önce gönderilen Saat 10:35 ----------
Çin’in güneybatısındaki bir mağarada 14,500 ile 11,500 yıl öncesinde yaşamış yeni bir insan türüne ait kafatası bulundu.
Bilim insanları, Neandertalleri 150 yıl önce Almanya’da keşfetmişti. Mart 2010’da ise Sibirya’daki bir mağarada Denisova hominin adı verilen başka bir insan türü keşfedilmişti. Ancak Çin’de bulunan kafatasıyla insan türlerine ait keşiflerin henüz sonu gelmeyecek gibi görünüyor.
Araştırmacılar, Neandertaller ve Denisova’ların ardından, Çin’deki Maludong (Alageyik mağarası) mağarasında bulunan insan türünün de nasıl yok olduğunu kesin olarak anlayabilmiş değil. Ancak yeni insan türünün henüz 15 bin yıl öncesine kadar hayatta olduğunun anlaşılması, geçmişe ait birçok düşüceyi de değiştirdi.
NEANDERTALLERDEN ÇOK DAHA UZUN YAŞADI
Yeni insan türünün, Homo sapiens’le Asya’nın doğusunda, hatta Neandertaller ile de Avrupa’da karşılaşmış olabileceği düşünülüyor. Ayrıca, Neandertallerin 50 ile 30 bin yıl önceki dönemde tamamen yok olduğu bilinirken, Maludong mağarasında bulunan yeni insan türü Buz Çağı’nın sonlarına kadar hayatta kalmayı başardı.
Avustralya’nın New south Wales Üniversitesi’nden arkeolog Darren Curnoe, modern insan Çin’de yerleşik hayata geçlip, çiftçilik ve karmaşık bir medeniyetin temellerini atarken, yeni keşfedilen insanın bu gelişimlere tanık olduğunu belirtti. Curnoe, bu durumu, Neandertallerin Mezopotamya kültürünün doğumuna tanık olmasına benzetti.
MODERN VE ANTİK İNSAN KARIŞIMI
Curnoe, önlerinde yatan en büyük sorunun, “Alageyik insanının” tam olarak nerede yaşamış olduğunu anlamak olduğunu söyledi. Alageyik insanının kafatası ve diş yapısı, modern ve antik insanın özelliklerini sergiliyor. Sahip oldukları bu kendilerine has özellik, Alageyik insanını evrim ağacında bir yere yerleştirmeyi zorlaştırıyor.
BBC’de yer alan analizde, Alageyik insanlarda kafatasının beyni içeren kısmının yuvarlak ve kenarlarının basık, ayrıca kafatası kemiğinin diğer insan türlerine kıyasla daha kalın olduğu ifade edildi. Çeneleri öne doğru çıkık olan Alageyik insanları, buna rağmen modern insadakine benzer bir çene yapısına sahip değil. X-ray taramaları ise Alageyik insanlarının beyinlerinin ön (frontal) lobunun modern insanınkine benzediği, ancak parietal (yan) lobların modern insanda artık var olmadığı belirtildi. Alageyik insanları, aynı zamanda oldukça büyük azı dişlerine sahip.
YENİ BİR TÜR OLMAYABİLİR
Maludong mağarasındaki kafatasını keşfeden ekibin başında yer alan Darren Curnoe ve Çin’in Yunnan Enstitüsü’nden Ji Xueping, yeni bir tür bulunduğu konusunda kesin biraçıklama yapmakta temkinli davranıyor. İki bilim insanı, Alageyik insanının Asya’nın doğusuna varan ilk Homo sapiens topluluklarına ait olabileceğini düşünüyor. Bu teoriye göre, on binlerce yıl izole bir şekilde yaşayan Alageyik insanları, modern insanın genetik havuzuna katkıda bulunmadan yaşadı ve Buz Çağı’nın sonlarına doğru yok oldu.
Ancak bir ilginç teori daha var. Bu da, Alageyik insanlarının Homo sapiens’ten tamamen bağımsız olarak evrim geçiren bir tür olduğu. Bu ihtimal kapsamında, Alageyik insanları Homo heidelbergensis’in devamı olan Neandertaller gibi Asya’ya ulaşan Homo sapiens’in devamı olan ayrı bir tür olarak yaşamına devam etti. Diğer yandan, antik ve modern insana benzerlikler gösteren Alageyik insanının, antik insan ile homo sapiens’in melezi olabileceği de öne sürülüyor.
Bilim insanları, Alageyik insanının DNA yapısı üzerindeki çalışmalarına başladı. Çin’de bulunan esrarengiz kafatasının ardındaki sırrın çözülmesiyle, Asya’nın birçok karanlık yılla dolu olan geçmişindeki bilinmeyenler de ortaya çıkarılabilir.
Kaynak:veteknoloji./Bilim ve Teknoloji
---------- Sonra gönderilen Saat 10:38 ---------- İlk önce gönderilen Saat 10:37 ----------
Samsung, Milano’da düzenlenen Fuorisalone 2012 fuarında ünlü İtalyan mimar ve tasarımcı Italo Rota işbirliği ile tasarlanan “LIFE / INSTALLED, four minutes to think the future,” (YAŞAM / KURULUM, geleceği düşünmek için dört dakika) projesinin tanıtımını yaptı.
Tüketici elektroniği alanında lider olan Samsung Electronics, tasarım felsefesini, Milano'da gerçekleştirilen uluslararası mobilya fuarı Fuorisalone 2012'de özel bir kurulumla sergiliyor. 17-22 Nisan tarihleri arasında düzenlenen fuarda Samsung teknoloji ile uyumlu ev vizyonunu paylaşıyor.
Samsung Kurumsal Tasarım Merkezi, Stratejik Tasarım Ekibi lideri Donghoon Chang Samsung’un tasarım yaklaşımı için “Evrensel tasarım felsefemiz, müşteriler için anlam taşıyan ürünler yaratmayı önceliklendirir. Öte yandan sezgisel olarak kolay kullanım sunan ürünler geliştirmek de tasarım felsefemizin bir diğer önemli odağıdır. Ürün ile, bulunduğu ortam ve doğa arasındaki uyumu ön plana çıkaracak bir tasarımı vurguluyoruz" dedi.
Bu tasarım prensiplerini bir rehber olarak kabul eden Samsung, çok yönlü bir mimar olan Italo Rota ile birlikte çalıştı. Italo Rota, ev hayatı içerisinde, gündelik ev işlerinden kişisel iletişim ihtiyaçlarına uzanan bir yelpazede, yaşam stilinin teknoloji ile iç içe geçtiği bir gelecek vizyonundan yola çıkıyor.
Bu vizyonla tasarlanan “YAŞAM / KURULUM, geleceği düşünmek için dört dakika” adlı özgün ve fütürist kurulumda, ev ve mimari, insanın gündelik yaşamının merkezi olmaktan çıkarılıyor. Bunun yerine mekanı fonksiyonel kılmak için, ziyaretçilerin teknolojiden faydalanmaları isteniyor .
"Bu kurulumda ziyaretçilerin, ev konseptinin ne olduğu ve bu konseptin yeni teknolojilerle nasıl değiştiği hakkında yeniden düşünmelerini istiyoruz” diyen Samsung Tasarım Avrupa Başkanı Kyung-Hoon Lee şunları ekledi: “Tasarım konusundaki dünya görüşümüz müşterilerimiz için anlam taşıyan ürünler sunmak olduğundan, bu sergiyi ziyaret edecek kişilerin teknolojimizin kendi hayatlarına nasıl değer katabileceği konusunda yeni bir bakış açısı kazanacaklarını umuyoruz."
Kurulumda ev, teknolojiyle zenginleştirilmiş dinamik bir mekana çevrildi ve mekan “akıllı ev” haline getirildi. Odalardaki tüm mobilyaların ve duvarların gri mat bir tabaka ile kaplandığı evde, bu gri yüzeyler, Samsung Galaxy Tab ile görüntülendiğinde renk ve sese kavuşuyor; gri ve sessiz bir mekan, anlam dolu, dinamik bir enstalasyona dönüşüyor.
Samsung bu enstallasyonla, gelecekte evlerin neye benzeyebileceğini ve tablet gibi teknolojilerin bu ortamda nasıl bir rol oynayabileceğini ziyaretçilere bizzat deneyimleterek anlatmayı amaçlıyor.
Kaynak
---------- Sonra gönderilen Saat 10:39 ---------- İlk önce gönderilen Saat 10:38 ----------
Çin, Antartika'ya AST3-1 adlı dev bir araştırma teleskobu yerleştirdi.
Ulusal basındaki haberlere göre, Çin'in 28. Antartika Bilimsel Araştırmalar ekibinin yerleştirdiği teleskop ülkenin ilk yerli üretim ve tam otomatik teleskobu olarak ifade ediliyor.
Süpernovalar ve diğer Güneş dışı unsurların araştırılmasında yararlanılabileceği belirtilen teleskobun 4,5 metre uzunlukla Antartika'da bulunan en büyük teleskop olduğu kaydediliyor.
Yetkililer, 2013 ve 2014 yıllarında bölgeye iki ayrı optik teleskop daha yerleştirileceğini bildirdi.
Kaynak
---------- Sonra gönderilen Saat 10:37 ---------- İlk önce gönderilen Saat 10:35 ----------
Bilim insanları, Neandertalleri 150 yıl önce Almanya’da keşfetmişti. Mart 2010’da ise Sibirya’daki bir mağarada Denisova hominin adı verilen başka bir insan türü keşfedilmişti. Ancak Çin’de bulunan kafatasıyla insan türlerine ait keşiflerin henüz sonu gelmeyecek gibi görünüyor.
Araştırmacılar, Neandertaller ve Denisova’ların ardından, Çin’deki Maludong (Alageyik mağarası) mağarasında bulunan insan türünün de nasıl yok olduğunu kesin olarak anlayabilmiş değil. Ancak yeni insan türünün henüz 15 bin yıl öncesine kadar hayatta olduğunun anlaşılması, geçmişe ait birçok düşüceyi de değiştirdi.
NEANDERTALLERDEN ÇOK DAHA UZUN YAŞADI
Yeni insan türünün, Homo sapiens’le Asya’nın doğusunda, hatta Neandertaller ile de Avrupa’da karşılaşmış olabileceği düşünülüyor. Ayrıca, Neandertallerin 50 ile 30 bin yıl önceki dönemde tamamen yok olduğu bilinirken, Maludong mağarasında bulunan yeni insan türü Buz Çağı’nın sonlarına kadar hayatta kalmayı başardı.
Avustralya’nın New south Wales Üniversitesi’nden arkeolog Darren Curnoe, modern insan Çin’de yerleşik hayata geçlip, çiftçilik ve karmaşık bir medeniyetin temellerini atarken, yeni keşfedilen insanın bu gelişimlere tanık olduğunu belirtti. Curnoe, bu durumu, Neandertallerin Mezopotamya kültürünün doğumuna tanık olmasına benzetti.
MODERN VE ANTİK İNSAN KARIŞIMI
Curnoe, önlerinde yatan en büyük sorunun, “Alageyik insanının” tam olarak nerede yaşamış olduğunu anlamak olduğunu söyledi. Alageyik insanının kafatası ve diş yapısı, modern ve antik insanın özelliklerini sergiliyor. Sahip oldukları bu kendilerine has özellik, Alageyik insanını evrim ağacında bir yere yerleştirmeyi zorlaştırıyor.
BBC’de yer alan analizde, Alageyik insanlarda kafatasının beyni içeren kısmının yuvarlak ve kenarlarının basık, ayrıca kafatası kemiğinin diğer insan türlerine kıyasla daha kalın olduğu ifade edildi. Çeneleri öne doğru çıkık olan Alageyik insanları, buna rağmen modern insadakine benzer bir çene yapısına sahip değil. X-ray taramaları ise Alageyik insanlarının beyinlerinin ön (frontal) lobunun modern insanınkine benzediği, ancak parietal (yan) lobların modern insanda artık var olmadığı belirtildi. Alageyik insanları, aynı zamanda oldukça büyük azı dişlerine sahip.
YENİ BİR TÜR OLMAYABİLİR
Maludong mağarasındaki kafatasını keşfeden ekibin başında yer alan Darren Curnoe ve Çin’in Yunnan Enstitüsü’nden Ji Xueping, yeni bir tür bulunduğu konusunda kesin biraçıklama yapmakta temkinli davranıyor. İki bilim insanı, Alageyik insanının Asya’nın doğusuna varan ilk Homo sapiens topluluklarına ait olabileceğini düşünüyor. Bu teoriye göre, on binlerce yıl izole bir şekilde yaşayan Alageyik insanları, modern insanın genetik havuzuna katkıda bulunmadan yaşadı ve Buz Çağı’nın sonlarına doğru yok oldu.
Ancak bir ilginç teori daha var. Bu da, Alageyik insanlarının Homo sapiens’ten tamamen bağımsız olarak evrim geçiren bir tür olduğu. Bu ihtimal kapsamında, Alageyik insanları Homo heidelbergensis’in devamı olan Neandertaller gibi Asya’ya ulaşan Homo sapiens’in devamı olan ayrı bir tür olarak yaşamına devam etti. Diğer yandan, antik ve modern insana benzerlikler gösteren Alageyik insanının, antik insan ile homo sapiens’in melezi olabileceği de öne sürülüyor.
Bilim insanları, Alageyik insanının DNA yapısı üzerindeki çalışmalarına başladı. Çin’de bulunan esrarengiz kafatasının ardındaki sırrın çözülmesiyle, Asya’nın birçok karanlık yılla dolu olan geçmişindeki bilinmeyenler de ortaya çıkarılabilir.
Kaynak:veteknoloji./Bilim ve Teknoloji
---------- Sonra gönderilen Saat 10:38 ---------- İlk önce gönderilen Saat 10:37 ----------
Samsung, Milano’da düzenlenen Fuorisalone 2012 fuarında ünlü İtalyan mimar ve tasarımcı Italo Rota işbirliği ile tasarlanan “LIFE / INSTALLED, four minutes to think the future,” (YAŞAM / KURULUM, geleceği düşünmek için dört dakika) projesinin tanıtımını yaptı.
Tüketici elektroniği alanında lider olan Samsung Electronics, tasarım felsefesini, Milano'da gerçekleştirilen uluslararası mobilya fuarı Fuorisalone 2012'de özel bir kurulumla sergiliyor. 17-22 Nisan tarihleri arasında düzenlenen fuarda Samsung teknoloji ile uyumlu ev vizyonunu paylaşıyor.
Samsung Kurumsal Tasarım Merkezi, Stratejik Tasarım Ekibi lideri Donghoon Chang Samsung’un tasarım yaklaşımı için “Evrensel tasarım felsefemiz, müşteriler için anlam taşıyan ürünler yaratmayı önceliklendirir. Öte yandan sezgisel olarak kolay kullanım sunan ürünler geliştirmek de tasarım felsefemizin bir diğer önemli odağıdır. Ürün ile, bulunduğu ortam ve doğa arasındaki uyumu ön plana çıkaracak bir tasarımı vurguluyoruz" dedi.
Bu tasarım prensiplerini bir rehber olarak kabul eden Samsung, çok yönlü bir mimar olan Italo Rota ile birlikte çalıştı. Italo Rota, ev hayatı içerisinde, gündelik ev işlerinden kişisel iletişim ihtiyaçlarına uzanan bir yelpazede, yaşam stilinin teknoloji ile iç içe geçtiği bir gelecek vizyonundan yola çıkıyor.
Bu vizyonla tasarlanan “YAŞAM / KURULUM, geleceği düşünmek için dört dakika” adlı özgün ve fütürist kurulumda, ev ve mimari, insanın gündelik yaşamının merkezi olmaktan çıkarılıyor. Bunun yerine mekanı fonksiyonel kılmak için, ziyaretçilerin teknolojiden faydalanmaları isteniyor .
"Bu kurulumda ziyaretçilerin, ev konseptinin ne olduğu ve bu konseptin yeni teknolojilerle nasıl değiştiği hakkında yeniden düşünmelerini istiyoruz” diyen Samsung Tasarım Avrupa Başkanı Kyung-Hoon Lee şunları ekledi: “Tasarım konusundaki dünya görüşümüz müşterilerimiz için anlam taşıyan ürünler sunmak olduğundan, bu sergiyi ziyaret edecek kişilerin teknolojimizin kendi hayatlarına nasıl değer katabileceği konusunda yeni bir bakış açısı kazanacaklarını umuyoruz."
Kurulumda ev, teknolojiyle zenginleştirilmiş dinamik bir mekana çevrildi ve mekan “akıllı ev” haline getirildi. Odalardaki tüm mobilyaların ve duvarların gri mat bir tabaka ile kaplandığı evde, bu gri yüzeyler, Samsung Galaxy Tab ile görüntülendiğinde renk ve sese kavuşuyor; gri ve sessiz bir mekan, anlam dolu, dinamik bir enstalasyona dönüşüyor.
Samsung bu enstallasyonla, gelecekte evlerin neye benzeyebileceğini ve tablet gibi teknolojilerin bu ortamda nasıl bir rol oynayabileceğini ziyaretçilere bizzat deneyimleterek anlatmayı amaçlıyor.
Kaynak
---------- Sonra gönderilen Saat 10:39 ---------- İlk önce gönderilen Saat 10:38 ----------
Çin, Antartika'ya AST3-1 adlı dev bir araştırma teleskobu yerleştirdi.
Ulusal basındaki haberlere göre, Çin'in 28. Antartika Bilimsel Araştırmalar ekibinin yerleştirdiği teleskop ülkenin ilk yerli üretim ve tam otomatik teleskobu olarak ifade ediliyor.
Süpernovalar ve diğer Güneş dışı unsurların araştırılmasında yararlanılabileceği belirtilen teleskobun 4,5 metre uzunlukla Antartika'da bulunan en büyük teleskop olduğu kaydediliyor.
Yetkililer, 2013 ve 2014 yıllarında bölgeye iki ayrı optik teleskop daha yerleştirileceğini bildirdi.
Kaynak