Bisiklete Yeni Başlayanlara Tavsiyeler

uydudoktoru

Tanınmış Üye
Yönetici
Yönetici
1. SATIN ALACAĞINIZ BİSİKLET TÜRÜNÜ DİKKATLİ SEÇİN

hangibisiklet-450x482.jpg


Kaçınılmaz olarak yöneltilen ilk ve en temel soru bu oluyor: Hangi Bisikleti Seçmeli?

Benim ise bu soruya karşılık yönelttiğim ilk karşı sorum şu şekilde gelişiyor: ‘Ne amaçla kullanacaksınız?’

O kadar önemli ki bu soruyu sormak ve alacağınız cevaba göre yapacağınız yönlendirmeler; belki de görüş bildirdiğiniz arkadaşınızın geri kalan ömründe ‘bisikletin varolup olmayacağını’ tayin etme gücüne sahip oluyorsunuz!..

Eminim sizlere de zaman zaman bu soru yöneltiliyordur: Bilmem hiç düşünmüş müydünüz bu şekilde?

Yapılacak yanlış bir yönlendirme ya da sadece sizin doğrularınızın aktarımı bisiklet için ne kadar büyük bütçeler ayrılmış olursa olsun, ‘yeni başlayanın’ bisikletten zevk alışını sınırlayabilir ya da belki de tamamıyla ortadan kaldırabilir!..

Düzenli bisiklet kullanan bir insanın ne kadar mutlu, huzurlu ve sağlıklı olabileceğini deneyimleyip yaşamaya devam eden bir kişi olarak bu konuyu (ve soruyu) çok ama çok önemsiyorum.

Gelelim genel bisiklet kullanıcısı profillerine ve bu durumlarda verdiğimiz tavsiyelere… Bir kaç temel bisiklet kullanıcısı tipi var biliyorsunuz… Ve genelde kişilerin ihtiyaçlarına göre almaları gereken cevaplar da ‘bence’ şöyle olmalı

Arada sırada doğada dolaşmak isteyen ama sıkça şehirde bisiklet sürecek bir kişi mi?

Cevap kesinlikle dağ bisikleti.

‘Şehirden dışarı adımımı atmam evimin yakınındaki gezi yollarında sürmeyi tercih ederim’ diyenlerden mi?

Cevap net bir şekilde şehir - gezi bisikletleri.

Sportif bir kişilik ve bisiklet üzerinde uzun saatler antrenman yapma potansiyeline sahip, doğayı ve doğada bulunmaktan hoşlanan, ileride bisiklete ilgisinin artabileceğini düşündüğünüz, etrafında temiz asfalt yollar bulunan birisi mi?

Cevap orta - üst seviye yol ya da dağ bisikleti (Bütçe yetiyorsa her ikisi birlikte) olmalıdır kanımca.

Peki seçilecek bisiklet türünü belirledik ancak hangi bisikleti satın almalı?

Bu konuda rehber olması amacıyla hazırladığımız güzel ve oldukça popüler yazılar var 2Teker Arşivlerinde.

2Teker’in Bisiklet Seçimi etiketindeki yazılarımızı inceleyebileceğiniz gibi sağlıklı karar verebilmek adına şu önemli yazılara da göz atabilirsiniz:

Rehber: Şehir Bisikleti Satın Almak İçin 10 Önemli Neden
Rehber: Dağ Bisikleti Alışveriş Tavsiyeleri
Rehber: Dağ Bisikleti Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bisiklet Seçimi: Sedona 2008
Hala aradığınız cevabı bulamadınız mı? 2Teker Forum‘da başlık açıp sorularınızı - marka model sorularınızı iletebilirsiniz. Başta ben olmak üzere 2Teker Okurlarının tavsiyeleri eminim çok işinize yarayacaktır. Son olarak bu yazının hemen altındaki okur görüşleri bölümüne mesajınızı bırakmanız da yararınıza olabilir.
Deneyin… Cevapsız kalmayacağınıza bahse girerirz.

2. VÜCUT BOYUTLARINIZA UYGUN DOĞRU BİSİKLETİ SEÇİN

Kendinize bir pantalon ya da gömlek almak için alışverişe çıktığınızda genelde ne yaparsınız?

Bir alışveriş merkezine gidip, rengini, modelini beğendiğiniz markanın ürünlerinden ‘Bedeninize Uygun’ olanını satın almak istersiniz öyle değil mi? Eğer mümkünse denersiniz (ya da zaten önceden denediğiniz için doğru bedeni biliyorsunuzdur) beğenir, satın alır ve çıkarsınız.

Peki bisiklet satın almak için alışverişe çıktığınızda ne yaparsınız? Alışveriş merkezlerinde bisiklet mağazası pek bulamayacağınız için, muhtemelen yapabileceğiniz en iyi şey piyasada kulaktan duyduğunuz, adı sıkça dolaşan ‘hadi marka da verelim’, Bisan, Bianchi, Salcano gibi Türk menşeli bisiklet markalarını internetten ya da mağazalardan araştırmaya çalışırsınız öyle değil mi? Gidersiniz… Rengini beğenirsiniz… Bütçenize de uyuyorsa alıp çıkarsınız…

Oldu mu peki? Tabii ki hayır!

Bundan 4-5 yıl öncesinde yaşıyor olsaydık eğer, geniş dağıtım - satış ağları, zengin renk ve model çeşitlilikleriyle yukarıda adı geçen ‘ünlü markalara’ yönelmeniz ve sizden bekleneni yapmanızı doğal karşılayabilirdik. Ancak günümüz Türkiye’sinde bisiklet piyasası oldukça değişti ve gelişti.

Artık ‘ünlü olarak bildiğiniz markalar için ayırdığınıza eşdeğer’ bütçeleri ayırarak, kendi bedeninize uygun, verdiğiniz paranın karşılığını uzun ömürlülük, ömür boyu garanti, parça - servis desteği ve hafiflik gibi avantajlarla sunan yerli ve yabancı pek çok sportif bisiklet marka ve modelini Bisiklet Piyasasında bulabilmeniz mümkün.

Bisikletten alacağınız zevk seviyesi kesinlikle, kesenizden önce vücudunuza uygun bisiklet seçiminden geçmektedir!

Her zaman olmasa da kimi durumlarda market tipi - sıradan büyük bisiklet markalarına göre az da olsa yüksek fiyatlı gibi görünen çağdaş ve modern bir bisiklet markasının ürünlerini seçtiğinizde, yapacağınız bu alışverişin orta ve uzun vadede, dayanıklıkları, estetik özellikleri ve en önemlisi vücudunuza - amacınıza uygun oluşlarıyla aradaki fiyatsal farkı fazlasıyla ortadan kaldırma kapasitelerine sahip olduklarını göreceksiniz.

Hangi markalar mı bahsettiklerimiz? Bisiklet İthalatçıları ve Bisiklet Mağazaları sayfalarımızı ziyaret ederseniz eğer şehrinizde bulunan, yerli - yabancı önemli bisiklet markalarını satan ya da ithal eden kurumların internet sitelerine ulaşabilirsiniz.

Eğer piyasada bisiklet satın almak için araştırma yapıyorsanız ilk araştırmanız gereken adresler bunlar olmalı bizden söylemesi!

Yukarıda saydığımız ‘büyük bisiklet üreticileri’ni ise bu şekilde tek bedenli çok renkli ürün gamları oluşturdukları sürece gözardı edebilirsiniz. Aslında onlar da iyi bisikletin, sportif amaçlı kullanılacak bisikletin nasıl olması gerektiğini gayet iyi biliyorlar (lütfen bu yazıyı okuyunuz) ancak Türk Halkının henüz bu tür ‘iyi bisikletleri’ haketmediğini de düşünerek ‘şimdilik’ modern - sportif bisiklet piyasasına girmiyorlar.

Ama girecekler!..

Tıpkı Tofaş’ın zamanında ‘Kuş Serisi Otomobilleriyle’ yıllar boyu insanları uyuttuğu gibi büyük Türk Bisiklet Firmaları da mümkün olduğunca iç piyasayı gözardı edip market bisikletlerini satmaya devam edeceklerdir!..

Altını çizmemiz gereken önemli bir diğer nokta da ‘bisikletin bisiklet mağazasından satın alınmasının’ önemidir.

İlk başlarda bisikletin temel ayar ve bakımları konusundaki olası bilgi eksikliğinizi de düşünürsek eğer, bisikleti bir hayat biçimi olarak yaygınlaştırmak adına faaliyetlerini sürdüren, bisikleti satmaktan öte, bisikleti bizzat kullanan ve tavsiye eden Bisiklet Mağazalarından 2Teker’inizi satın almaya özen göstermenizi önemle tavsiye ediyoruz.

Bisikleti satın aldım. Satıcıyla işim bitti yaklaşımı ne yazık ki bisiklet dünyasında işlemiyor!

Bisiklet satışı ve bakımıyla profesyonel olarak ilgilenen işletmelerden alışverişinizi yapmanız yararınıza olacaktır.

Doğru bisikleti seçerken, profesyonel bir bisiklet mağazası görevlisinin tecrübelerinden mutlaka yararlanmalısınız. Alışverişin ötesinde, en iyi bisiklet güzergah ve rotaları ve birlikte pedal çevirebileceğiniz yaşadığınız bölgede mevcut bisiklet grupları hakkında en sağlıklı bilgileri yine Bisiklet Mağazalarından elde edebileceğinizi unutmayın lütfen…

3. BİSİKLET TÜRLERİ VE AYRILMASI GEREKEN ASGARİ BÜTÇELER

Bisikleti sürme amacınızı belirlediniz, bisiklet mağazalarını araştırdınız, bisikletle ilgili eşe - dosta sorular yönelttiniz ve amacınıza uygun bisikleti seçme aşamasını da geçebileceğinizi düşünüyorsunuz peki bu işe ne kadar bütçe ayırmalısınız?

Acaba ayırdığınız bu bütçe yeterli olacak mıdır? Yoksa gereğinden fazla para harcayacağınızı mı düşünüyorsunuz?

Günümüzde en sık karşılaşacağınız bisiklet gövde malzemeleri sırasıyla alüminyum, çelik (cro-moly), karbon ve titanyumdur.

Bu metal ve alaşımların karışımları olan ara maddeler mevcut olsa da bu dörtlü dünya bisiklet üretiminin neredeyse %95′inde kullanılmaktadır .

Eğer bisiklete yeni başlıyorsanız ve 1000EUR altında bir bütçeyi bu iş için ayırmışsanız, muhtemelen alüminyum gövdeler üzerine kurulu bisikletleri piyasada bulacağınızı söyleyebiliriz. Gelişmiş işleme teknikleri sayesinde günümüzde oldukça hafif alüminyum gövdeler üretilebilmektedir.

Hafiflikten kastımız nedir? 1000EUR‘a kadar ayırdığınız bütçe ile alacağınız modern dağ bisikletlerinde ağırlğın 14kg‘ı, yol bisikletlerinde ise 10kg‘ı geçmemesini temel olmazsa olmaz olarak aklınızda bulundurmalısınız.

İyi bir dağ bisikleti profesyonel seviyelerde 8-9kg ağırlıklara günümüzde rahatlıkla inebilirken (4000-6000EUR fiyat seviyeleri), orta seviye bir dağ bisikletinin 11-12.5kg (700-1000EUR) seviyelerinde olması beklenen bir özelliktir. Yol bisikletlerinde de keza ağırlıklar üst seviyelerde 6-8kg arasında oluşurken (3000-6000EUR) giriş - orta seviye modellerde 8-9kg (700-1000EUR) seviyeleri normal karşılanmalıdır.

Peki ya giriş seviyesi 300-700EUR arası bisikletler? Dağ Bisikleti için 12.5-14kg arası yol bisikletlerinde ise 9-10kg arası ağırlıklar bu segmentte normal karşılanabilir.

Yol Bisikletleri hafif ve hızlılardır ancak ülkemiz yol ve asfalt kalitesi gözönüne alındığında ‘ne yazık ki’ kullanım alanları büyük şehirlerdeki belirli güzergahlarla sınırlı olabilmektedir. Evet asfalt olduktan sonra hemen her yolda yol bisikleti kullanabilirsiniz ancak alacağınız keyif ‘gerçekte alınması gereken zevkin’ asgarilerinde dolaşmaktan bir türlü kurtulamayacaktır.
whistle_karbon_yol.jpg


Whistle Karbon Yol Bisikleti

Giriş orta seviye bir yol bisikleti edinmek istiyorsanız eğer 500-1000EUR arası bir bütçeyi gözden çıkarmanız gerektiğini bilmelisiniz.

Gezi - Şehir - Spor Bisikletleri yol bisikleti ve sportif dağ bisikleti temel prensiplerini üzerlerinde barındıran genelde 700c çapında teker setlerine sahip, genelde asfalt, beton gibi düz temiz yollarda kullanılmak üzere üretilen bisikletlerdir. Yol bisikletlerine oranla nispeten kalın ve oluklu lastiklerin kullanıldığı bu bisikletler dik ve konforlu bir konumda oturabileceğiniz gayet ergonomik ve hızlı geometriye sahiplerdir.


Trek Soho Şehir - Gezi Bisikleti
soho_rainygray.jpg

Son yıllarda ülkemizde iyiden iyiye popüler hale gelen bu bisikletler, dağ bisikleti ile yol bisikletleri arasında ara bir çizgide, şehir içi hızlı ulaşım ve egzersiz amaçlı üretilmektedir. 350 ila 900EUR arası çok iyi Şehir Bisikletlerini piyasada bulabilmeniz mümkündür. Hemen tüm ithal yabancı bisiklet markalarının ürün gamlarında en az 1-2 bu tür model yer almaktadır.

Eğer gezi - şehir bisikletleriyle ciddi olarak ilgileniyorsanız Rehber: Şehir Bisikleti Satın Almak İçin 10 Önemli Neden yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

Dağ Bisikletleri günümüz Türkiye’sinde yolların olumsuz fiziksel durumu ve mevcut doğal toprak ve patika yolların ülkemiz genelinde çokluğu düşünüldüğünde, kalın ve dişli lastikleriyle, dayanıklı güçlü gövdeleriyle ve gerek doğada gerekse şehir içinde kullanılabilme potansiyelleriyle bisiklete başlarken ilk düşünülmesi gereken bisiklet türü konumundadır.



300 ila 750EUR‘luk bir bütçe ile nispeten hafif, uzun ömürlü ve modern çizgilere sahip bir dağ bisikleti satın almanız pekala mümkündür.

Dağ bisikleti satın alırken dikkat etmeniz gereken noktaları özetlediğimiz Dağ Bisikleti Alışveriş Tavsiyeleri yazımızı okumanızı önemle tavsiye ederiz.

Şehir içinde bisiklet kullanmayı düşünenler için ince lastik takma seçeneği her zaman gözönünde bulundurulması gereken bir özelliktir. Dağ bisikletlerinde özel bazı teker setleri ve ayarlamalarla şehir bisikletlerinde kullanılan 700cc’lik teker setleri dahi kullanılabilmekte, IBIS Tranny gibi özel yarı sabit dağ bisikleti kadrolarıyla, sınırlar zorlanabilmektedir.


4. YAVAŞ BAŞLA GÜVENLİĞE DİKKAT ET

Bisiklete yeni başlayan arkadaşların yaptıkları en önemli hatalardan biri de bisikletlerini aldıktan sonra fiziksel durumlarına ve sahip oldukları mevcut bisiklet sürüş tecrübelerine dikkat etmeden bisiklet sürüşe hızlı başlamaktır.

Başa çıkılamayacak zorlukta ve uzunlukta parkurlar, hava şartlarını dikkate almadan planlanan turlar, fiziksel durumunuz çok iyi olsa da bisiklet üzerinde size zor anlar yaşatabilir.

Lütfen bisiklete yavaş başlayın! Bisiklet üzerinde pedal çevirmeye başladığınızda, daha önce çalıştırmamış olduğunuzu farkedeceğiniz çok sayıda kas grubu olduğunu farkedeceksiniz. Sele üzerinde uzun süre kalmanız durumunda, ‘popo bölgenizde’ rahatsızlık hissetmemeniz neredeyse imkansız gibidir. (O bölge tanrı tarafından bisiklete binmek ve sele üzerinde uzun süre oturulmak üzere yaratılmamış ne yazık ki!)

Başlarda kısa ve keyifli turlarla başlamak, benzer tecrübe ve fiziksel özellikteki arkadaşlarla ilk gezileri gerçekleştirmek orta ve uzun vadede çok fazla getirisini göreceğiniz doğru adımlar olacaktır.

Emniyet Tedbirleri Hayati Önem Taşıyor 2 ince teker üzerinde belirli hızlara çıktığınızda, hele ki otomobillerle yolları paylaşmaya ya da engebeli bozuk arazide mesafe katetmeye başladığınızda, yaşayıp - hissedeceğiniz üzere bisiklet gayet tehlikeli bir spor haline dönüşebilir.

Özellikle trafikte bisiklet kullanırken, mutlaka trafik kurallarına uymalı, mümkünse gündüz aydınlık saatlerde bisiklet kullanmalı, yolun genelde sağ kenarında kalmalı ve trafik hızına yakın hızlarda seyredebileceğiniz güzergahları seçmelisiniz!.. Görünürlüğünüzü artırmak adına uygun - dikkat çekici renklerde kıyafetler giymeniz, kask takmanız da bu işin olmazsa olmazlarından.

Gayet iyi biliyoruz: İlk başlarda bisiklet kaskı takmak çoğunuzun garibine gidecek. Kendinizi belki komik hissedeceksiniz ancak emin olun, bir kez alıştıktan sonra kaskınızı, yol şartları ne kadar güvenli gözükürse gözüksün kafanızdan eksik etmek istemeyeceksiniz.

Bisiklet üzerine düşmek için çıkmaz insan. Ancak kendinizi yerde bulduğunuzda, nasıl olduğunu bile anlama şansına (genelde) sahip olmayacağınızı bilin. Ağır yaralanan hatta hayatını kask takmadıkları için kaybeden arkadaşlarımız oldu zamanında. Kask takmanın bisiklet kullanırken olmazsa olmazlardan olduğunu lütfen kabul edin ve kendinize uygun bir kask edinin. Ülkemizde çok başarılı bisiklet mağazaları bulunuyor ve bu mağazalarda dünyanın ünlü kask markalarının ürünlerini kolaylıkla bulabiliyorsunuz artık. Gidin ve kendinize bisikletinizin ve kıyafetlerinizin rengine uygun, şık bir kask alın… Kesinlikle pişman olmayacaksınız!..

5. TEMELDE İHTİYACINIZ OLAN DONANIMI MUTLAKA EDİNİN
Bisikletinizi satın aldınız ve herşey bitti mi? Tabii ki hayır! Bisiklet satın almadan önce aşağıda kısaca sıralamaya çalıştığımız temel donanımı da satın alacak şekilde bütçenizi ayarlamayı unutmayın.

Asgaride ihtiyacınız olacak donanım - ekipman nelerdir derseniz işte sizlere tavsiye edeceğimiz listemiz:

Kask. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere bisiklet tehlikeli bir spor olabilir. Mutlaka her sürüşünüzde kask takmayı ihmaletmeyin! Ortalama bir kaskı 30 ila 50EUR arası bir fiyatla satın alabilirsiniz. Üst seviye kasklar ise 75-125EUR seviyelerinde fiyat etiketlerine sahiplerdir.

Su Matarası. Mevsim farkı gözetmeden bisiklet üzerinde geçireceğiniz her bir saatlik zaman diliminde 1 ila 1.5litre arası su tüketmeniz gerektiğini unutmayın. Su mataraları koku yapmayan kaliteli plastikten üretilmektedir. Mataranızı bisikletinize sabitlemek için bir de matara kafesinize ihtiyaç duyacaksınız. Kaliteli mataraları 5-15EUR, matara kafeslerini de 10-25EUR arası fiyatlarla satın alabilirsiniz.

Su Keseli Sırt Çantaları (Camelbak tarzı) Eğer bir saat ve üzeri bisiklet turlarına çıkmayıdüşünüyorsanız, kaliteli ve hacmi 10lt’yi geçmeyecek orta boy bir su keseli sırt çantası almanızı tavsiye ederiz. Ülkemizde Timberline, Hydrapak, Deuter, Salewa gibi ünlü dağcılık ve outdoor markalarının ürünleri bulunabilmektedir. Su ihtiyacınızın giderilmesinin ötesinde bir bisiklet turunda gereksiniminiz olan hemen her ekipmanı ve fazlasını her an yanınızda taşımanız bu çantalarla mümkün olabilmektedir.
Pompa. Lastik patlaması bisiklet sporunun olmazsa olmazlarından. Patlamayan lastik uygulamaları (bakınız Patlamayan Lastik Seti Nasıl Kurulur) ne kadar gelişmiş olursa olsun her daim yanınızda portatif bir pompa taşımanız bu işin olmazsa olmazlarından. Piyasamızda çok kaliteli ve minimalist pompa marka ve modelleri bulmanız mümkün. Bisiklet Mağazalarının internet sitelerini incelerseniz, bu konuda seçeneğinizin bol olduğunu göreceksiniz. Tavsiyemiz, bisikletinize sabitlenir değil de bisiklet trikonuzun ya da rüzgarlığınızın arka ceplerine dahi sığabilecek bir pompa seçmenizdir. Önemli olan taşırken pompayı hissetmemeniz olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Hem evde hem bisiklet üzerinde kullanırım diye orta - büyük boy el pompalarını seçmekten bence kaçının zira yüksek hacimli bir yer pompası ileride mutlaka edinmek isteyeceğiniz türden bir donanım olacaktır.

Yama Kiti. Lastiğiniz patladığında ihtiyacınız olan 3 ana malzeme bulunuyor: Yama - yapıştırıcı - plastik levye (2 adet).Ve bu yama setleri ufak kutular içerisinde birarada satılıyor. Hemen her bisikletçiden 10-25YTL civarı bir fiyatla satın alabileceğiniz bu setler uzun süre (belki yıllar) işinizi görecektir. Yapıştırıcının ömrü 6ay ila 1 yıl civarıdır ve sık sık kıvamının kontrol edilmesini tavsiye ederiz zira zamanla tutkal eğer bir kez açılmışsa mutlaka kuruyacaktır!.. Sürüş esnasında yama işlemiyle uğraşmaktansa yanınızda sürekli bir yedek lastik taşımanız iyi bir seçim olacaktır.
Alen Anahtar Seti. Bisikletiniz üzerindeki hemen tüm ana bağlantılar Alen Vidalar kullanılarak biraraya getirilmiştir. Dolayısıyla bir alen anahtar setini her daim yanınızda bulundurmanız gerekiyor. Günümüzde öyle güzel anahtarlar var ki piyasada, zincir anahtarından, alen setine, çakısından, tornavidaya hemen tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek ürünleri rahatlıkla ülkemizde bulabiliyorsunuz. Gücünüzün yettiği en iyi seti almaya özen göstermenizi tavsiye ederim zira bu anahtar size uzun yıllar sorun çıkarmadan hizmet edecek!..
Ve Biraz da Giyim Kuşamdan ve Aksesuarlardan Bahsedelim…

Eldiven. Gidonda oluşan titreşim, uzun süre gidon kavramaktan oluşacak nasırlar ve avuç için ağrıların önlenmesi, sürüş esnasında çarpılacak çalı çırpıdan korunma ve tanrı korusun yere düştüğünüzde avuç içlerinin zarar görmesini önleyen bisiklet eldivenleri bu işin olmazsa olmazlarından. Ben hem yaz hem de kışları uzun parmak eldiveni tercih ediyorum (her mevsime uygun kumaşlar mevcut) ve herkese de tavsiye ederim ancak ellerim çok terler, sıkıntı basar diyorsanız eğer yaz ayları için yarım - 3/4 parmak türü eldivenler de tercih edilebilir. Eldivenlerin ortalama satış fiyatları 20-50EUR seviyelerinde olabilir.
Pedli Bisiklet Tayt ve Şortları. Bisiklet kullanırken katlı giyinmek ve mümkün olduğunca ter - nem tutmayankumaşlardan üretilmiş üst trikolar kullanmak gerekiyor. Ancak vücudumuzun üst kısmı için çok farklı sporlar için ortak kullanabileceğiniz pek çok çeşit ürün bulunurken, altımıza giyeceğimiz şort ve taytlar için mutlaka pedli modellerin seçilmesi hayati önem taşıyor. Konfor ve rahatlığın ötesinde hijyen anlamında da kaliteli bisiklet şortları ve taytlarına yatırım yapmanızı özellikle tavsiye ediyoruz. Tayt
beni bozar diyorsanız eğer, bir bisiklet taytının üzerine normal şortunuzu da giymeniz mümkün. Soğuk havalarda ise tayt üzerine uzun tayt (ya da pedli uzun tayt) işin olmazsa olmazlarından…
Hız Göstergesi. Temelde aşılan mesafe, sürüş hızı, ortalama hız gibi bilgileri anında sunan bisiklet hız göstergeleri, günümüzde ‘bisiklet bilgisayarı’ mertebesine ulaşarak nabız ölçümünden, yükseklik, basınç, eğim ölçümüne, gps özellklerinden, pedala verilen güç ölçümüne kadar pek çok antrenman bilgisini de sunar hale gelmişlerdir. (Sigma Rox Haberimizin okuyabilirsiniz) Zaruri değil ancak edinilirse mutlu edecek cinsten bir aksesuardır Hız Göstergeleri. Bisikletinizin bakım periyodlarını izleme adına da önemli bir araç!..
Destekli - Yumuşak Sele. Sele ağrısından ilk başta kaçış yok bundan daha önce bahsetmiştik. Ancak yine de bu acılı dönemi atlatmak adına, ilave destekli - jelli selelerden edinilebilir. Bisikleti satın almadan önce bisiklet mağazanıza mevcut sele modellerini sorarak en destekli seleyi başta seçmeye özen gösterin…
Gözlük. Yine olmazsa olmaz bir aksesuarlardan. Farklı ışık koşulları için 2-3 farklı renkte camlarla satılan setlerden alarak işe başlayabilirsiniz. Ancak mutlaka ama mutlaka bir gözlük kullanın. İlk başta gereksiz gibi görünebilecek gözlük, vücudumuzun en değerli organlarından gözü koruyacağı düşünüldüğünde ayrıca önem taşıyor. Cam yerine kırılmayan polikarbonat lenslere sahip modelleri önemle tercih etmenizi tavsiye ederim. Tabi UV özelliğinin olması gerektiğini söylemiyoruz bile… Bir kaza esnasında, sürüş esnasında börtü - böcek çarpmasına karşı gözlerinizi koruyan sağlam - kaliteli bir gözlüğü mutlaka kullanmalısınız!..
Ayakkabı / Kilitli Pedallar. Belki ilk başta değil ancak en kısa zamanda kilit sistemine sahip bisiklete özel ayakkabılara ve pedallara geçişinizi geciktirmeyin deriz!.. Bisikletinizin kontrolünü artıran bu sistemler, pedal basışınızdan eskiye oranla %60′a kadar performans artışı getirecektir. Unutmayın normal platform tipi modellerde pedal çevirişi esnasında sadece aşağı güç verebilirken, kilitli pedallarda hem aşağı hem de yukarı eşit oranda güç tatbik etmeniz mümkün olabilmektedir. Kusursuz dairesel pedal çevirişleri için kilitli pedallar, bisiklet sporunun olmazsa olmazlarındandır…
Işıklar. Işık biraz olsun azalmaya başladığında görünürlüğünüzü artırmak hayati öneme sahip olacaktır. Hem arkada (çakar) hem de önde en azından dikkat çekebilmek adına birer su geçirmez lambaya sahip olmanızı tavsiye ederiz. Her zaman takılı olmasa da çantanızda bu minimalist ürünlerin bulunması yararınızadır. Trafikte en etkin farkedilme yöntemlerinin başında çakar - ışık kullanma gelmektedir. Sırt çantanız dahil hemen her parçaya kolayca takılabilecek ürünler seçmenizi önemle tavsiye ederiz.
Bisiklet Çantaları. Eğer bisikletiniz üzerinde birşeyler taşıyacaksanız, çok çeşitli bisiklet çantası modelleri bulumaktadır. Temel donanımlar olan alen anahtarı, yama kiti ve pompa gibi parçalar için orta - büyük boy bir sele altı çantası gayet yeterlidir. Eğer uzun turlara çıkacaksanız, ön ve arka tekerler için tasarlanan port bagajlara iliştirebileceğiniz çok çeşitli yan (heybe) ve üst çantalar bulunmaktadır. Bir de tabii modern yük taşıma aparatları çekçek tipi tekerli römorklar da teknolojinin en son gelişmelerini üzerlerinde barındırmaktadır.

6. GÜVENLİĞİ ASLA ELDEN BIRAKMAYIN

Bisiklet üzerine geçtiniz mi bir kez çocukluk yıllarına, o tasasız dertsiz dönemlere hemen döndüğünüzü hissedersiniz. İnsanı farklı dünyalara taşıma konusunda eşi benzeri olmayan bir araç olan 2Teker’lerin aynı zamanda hayati tehlike arzedebilecek durumlara sizi sokabileceklerini sakın ha aklınızdan çıkartmayın.

Amacımız sizleri korkutmak, bisikletten uzak durmanızı sağlamak değil mutlaka ancak olası tehlikelerden ve korunma yollarından bahsetmezsek eğer yazımızın eksik kalması kaçınılmaz olacaktır.

Kask Takın. Tübitak Popüler Bilim Kitapları Serisinde yayınlanan ‘Beyne Bir Kez Hava Değmeye Görsün’ adlı kitabı okuduysanız eğer (okumamış olanlara şiddetle tavsiye ederim) beynin ne kadar narin ve değerli olduğunu gayet iyi kavramışsınızdır. Bisiklet kazalarının çok önemli bir bölümü kazanın gerçekleşme anını tam olarak kavrayamadan gerçekleşen cinstendir. Yani kimse sele üzerine bisikletten düşerim diyere oturmaz!.. Ve alınan darbelerin önemli bir bölümü de vücudun üst kısmında ve kafatası bölgesi çevresine alınır. Lafı nereye getireceğimi anlamışsınızdır sanırım. Mutlaka bir kask takıyorsunuz. Bu kendini korumaktan aciz görünen kask benim kafamı nasıl koruyacakmış diye sakın ha düşünmeyin. Bisiklet kasklarının amacı, ilk ölümcül darbeden kafanızı korumaktır. Ve her alınan darbe sonrası kaskın değiştirilmesi gerektiğini de sakın aklınızdan çıkartmayın lütfen!..
Yola Açılan Araç Kapıları. Trafikte bisiklet kullanımı esnasında en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de yola doğru açılan araç yolcu kapılarıdır. Araçların ön tekerleri, sürücülerin ve yolcuların hangi yöne baktıkları bir bisiklet sürücüsünün her an dikkat etmesi gereken detaylardır. Evet suçlu araç sürücüsü ve yolcuları olacaktır muhtemel bir kapı çarpışması esnasında ancak o anda iş işten geçmiş olacağı için tedbiri almak yine bize düşüyor. Araçların yanlarından geçerken en az 2 kol boyu uzak geçmeye özen gösterin lütfen.

Yol Şeritlerinin Ortasında Sürün. Bir kez trafikte bisiklet sürmeye başladığınızda, araçlardan farkınız olmadığını ve trafik kurallarına tıpkı bir araç gibi riayet etmeniz gerektiğini sakın unutmayın. Hangi şeritten gidiyor olursanız, o şeridin ortasında seyretmeye özen gösterin zira boş bırakacağınız şerit alanını arkanızdan gelecek araçlar ilk fırsatta doldurmaya ve sizi geçmeye çalışacaklardır. Sizi geçtikten hemen sonra sağa dönüş yapacak da pek çok araç olacağını gözönüne aldığınızda, şeridin kontrolünü şartların el verdiği ölçüde elinizden bırakmayın. Eğer hızınız trafik akışına göre çok yavaş kalacaksa yol verin ve şartlar el verdiğinde tekrar şeridinizin ortasına geçin!..

Kavşaklarda Çok Dikkatli Olun. Özellikle sola dönüşlerde arkadan gelen trafiğin sizi görmesi gerektiği varsayımını lütfen kafanızdan atın. Mutlaka kendinizi gösterecek kol hareketini yapın ve trafikte üzerinize parlak şeyler giyin. Sağa dönüşlerde de özellikle yanınızda ya da önünüzde seyreden aracın sağa dönebileceğini aklınızda bulundurun. Sağa dönüş esnasında şoförün sağını değil solunu kontrol edeceğini gözardı etmeyin!..
 
7. DOĞRU VİTES KULLANIMINI ÖĞRENİN
Tecrübeli bir bisiklet sürücüsü için bu konu ihmal edilebilecek kadar önemsiz görünebilir ancak bisiklete yeni başlayan bir kişi için aynı şeyi söylemek pek mümkün değildir!

Temel vites sistemine şöyle kısaca bir göz atalım ister misiniz?

Önde 3 Vites. Arkada 7-8-9 Dişli Bulunur. Genelde önde 3 vites kullanılır — Aynakol denilen ve pedal - kollarının bağlı olduğu 3 dişli yaprağını üzerinde barındıran bu parça, bisiklet çekiş sisteminin merkezini oluşturur. Önde farklı boyuttaki 3 dişli çarkı, arkadaki 7-8 ya da 9′lu dişliler ile farklı kombinasyonlarda kullanılarak zeminin eğimine göre gücün optimum kullanılmasına yardımcı olur. Gidon üzerinde yer alan Vites Değiştiriciler (Shifters) öndeki 3 büyük dişli arasında Ön Vites Aktarıcı (Front Derailleur) yardımıyla zincirin geçişini sağlar ve genelde 1-2-3 şeklinde vites değiştirici üzerindeki göstergede hangi viteste olduğunuzu görebilirsiniz.

Küçük dişli (1. vites) yokuş çıkmak için kullanılır ve arka teker göbeğimize bağlı bulunan (bisikletin sağındaki) dişli kasetin en solundaki 3 büyük çaplı dişli ile kullanılmalıdır!.. Eğer daha hızlı gidilmek isteniyorsa, ön vites 2′ye atılarak aynakolda orta dişli kullanımına geçilmelidir! Orta dişli ile arkada en sondaki 2 dişli dışında tüm kaset dişlilerinin kullanılabileceğini bilmelisiniz.

Öndeki 3. ve en büyük dişli yokuş aşağı ya da aşağı eğimli düz yolda kullanılacak hız dişlisidir ve arkada en sağdaki 3 kaset dişli ile birlikte kullanılmalıdır. Bu 3 vites kombinasyonunda dikkat ederseniz ana hedef, zincirin aynakol dişlileri ve arka dişliler arasında çok fazla dik eğimli açı yaratmayacak şekilde kullanılmasıdır.


Zincirin çapraz konumda kullanımı vites sistemine yıpratıcı etki yaratmaktadır.
Eğer çapraz vites kullanımı yoluna gidilirse, vites sistemi üzerinde baskı oluşacak ve çabuk zincir - dişli yıpranması oluşacaktır. 21-24-27 vitesli bisiklet kavramları ise öndeki 3 Dişli ile arkadaki 7-8-9 Dişli sayısının çarpımlarından elde edilen rakamlardır. Eğer önde 3 dişli ve arkada 7 kaset dişli bulunuyorsa, bu tür bir vites sisteminini kullanan bisiklete 21Vitesli bisiklet adı verilir. Arkada 9 kaset dişli varsa bu durumda bisiklet 3×9=27 vitesli olarak anılacaktır. Dikkat edilmesi gereken nokta bu vites sayılarının tümünün kullanılmaması gerekliliğidir. Yukarıda da bahsetmeye çalıştığımız üzere, öndeki 1. ve 3 (küçük - büyük) dişliler ile arkadaki en sol ve en sağdaki 6 kaset dişli kullanılmalıdır: Buradan etkin kullanıma açık 6 vites ortaya çıkmakta. Ortadaki aynakol dişli ile de arkadaki tüm kaset dişlilerin 2 eksiği ile kullanabileceğimizi gözönüne alırsak eğer toplam 6+5=11 minimum, 6+7=13 maksimum kullanıma hazır doğru ve sağlıklı vites kombinasyonumuz bulunmaktadır!..


Soldaki ikili doğru sağdaki ikili ise yanlış (çapraz) vites kullanımlarını göstermektedir.

Doğru Vites Değişimi. Sağlıklı ve vites sistemine zarar verilmeden gerçekleştirilecek bir vites değişimi ancak vites değişimi esnasında pedala verilen kuvvetin en aza indirgendiği anlarda gerçekleştirilebilir. Bu yüzden, vites değşiminden hemen önce pedala yeterli güç verildikten sonra akabinde vites değiştiriciler ile vites aktarıcılarına hareket verilmeli ve geçiş sağlanana kadar pedala minimum kuvvet uygulanmalıdır. Vitesin doğru değiştirilip değiştirilmediğini anlamak için değişim esnasında sistemden çatır - çutur ses gelmemesi çok önemlidir!.. İyi bir vites değişimi neredeyse ses çıkartılmadan gerçekleştirilen vites değişimidir.

Genelde iyi vites değişimi gerçekleştirebilmek içinse ihtiyaç duymadan doğru vitese geçmiş olmak önemlidir: Örneğin karşınıza tırmanılacak bir yokuş çıktıysa, düşebileceğiniz en küçük vites ya da bir üstüne yokuş başlamadan düşülerek, stres esnasında vites değişiminden kaçınılmalıdır. Aynı şekilde bisikletinizi parketmeden hemen önce kalkışı düşünerek 3-4 vites küçülterek bisikleti durdurmak kazanılması gereken iyi bir alışkanlık olarak değerlendirilebilir.

8. DOĞRU FREN YAPMAK VE FREN ÇEŞİTLERİ

Bisiklette etkin frenleme yapmak bisikletin genel kontrolünün sağlanması ve tehlikelerden uzak durmak anlamında hayati önem taşımaktadır. 2Tekerli tüm araçlarda olduğu gibi bisikletlerde de ön fren, frenleme gücünün %65-70′ini üstlenmektedir. Bu nedenle oldukça güçlü olan ön frenin kullanım dozajı da kontrollü yavaşlama için iyi öğrenilmesi gereken tekniklerin başında gelir. Arka freni ön freni dengeleyen bir araç olarak görmek gerekiyor. Arka freni fazla sıktığınızda, kızaklama kaçınılmaz olup yavaşlamanız üzerinde önemli bir etkisi olmayacak kontrolü kaybetmenize neden olabilecektir.

Dengeli bir fren için aralıklı frenleme yapmayı iyi öğrenmek gerekiyor. Frenleri kitleyerek frenleme hem arka hem de ön tekerin gereksiz olarak kaymasına ve kontrol kaybına neden olur. Özellikle yokuş inişlerinde sürekli fren sıkma yerine bisikleti aralıklı yavaşlatma yoluna gitmek yerinde olacaktır.


Disk Fren Seti

Temel fren çeşitlerine göz attığımızda, dağ bisikletlerinde V-Fren ve Disk Frenler, yol bisikletlerinde ise Yandan Çekmeli Frenler ile karşılaşmaktayız.


V-Fren
Özellikle V-Fren ve Disk Frenlerin performanslarını karşılaştıracak olursak, V-Fren hemen her ortamda sorun çıkarmadan çalışacak özellikte yeterli güç üretebilen kendini kanıtlamış bir tasarım. Disk frenlerin V-Frenlere üstünlüğü her hava koşulunda çalışabilmeleri, güç üretiminde istikrarlı olmaları, fren kollarına minimal güç uygulanarak maksimum güç elde etme imkanı (uzun yokuş inişlerinde önemli) ve janta zarar vermemeleri olarak sayılabilir. Ancak nispeten ağır oluşları ve olası disk rotor sürtünme sorunları sık sık karşılaşabileceğiniz baş ağrılarındandır (marka - model - seviye farketmeksizin sorunlar yaşanabiliyor).. Burada bisikleti kullanım alanlarınızın ve amacınızın tayini kilit rol oynuyor.

Şehir içinden çıkmıyor, suya çamura çok girmiyorsanız Disk Fren kullanmanıza pek de gerek olmayabilir. Ya da Hidrolik Disk Frenler yerine Mekanik Disk Frenleri deneyebilirsiniz. (V-Frenlerle aynı kolları kullanabiliyorsunuz ancak hidrolike göre daha ağırlar ve daha az güçlüler)

Yol bisikletlerinde ise zaten fazla bir seçeneğiniz bulunmuyor. Klasik yol bisikleti frenleri, dağ bisikleti frenlerine oranla güçsüz olarak nitelendirilebilirlerse de kullanım amacına uygun oldukları da rahatlıkla söylenebilir.

9. BİSİKLET ÜZERİNDE DOĞRU KONUMU BULMAK

Bisiklet sürüşten zevk almanın birincil şartı bisiket üzerinde doğru pozisyonu bulabilmektir. Kişinin esnekliği, sürüş tekniği, vücut ölçüleri gibi pek çok etkene bağlı olan doğru konumu bulmak için günümüzde dünyada modern bisiklet uyarlama (bike fit) merkezlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak temel anlamda bisiklet üzerinde neyi hissetmemeniz gerektiğini kısaca özetleyebilirsek sanırım en baştan yapılabilecek olası hataları da bir noktaya kadar önleme şansını yakalarız.

Sele ve gidon yüksekliği ve bu yüksekliklerin birbirlerine oranları aslında bisiklet üzerindeki rahatlığı ve performansı yakalamanın ilk ve en temel noktasını oluşturmaktadır. Unutulmaması gereken nokta sele yüksekliğinin gidon boğazı yüksekliğiyle eşit ya da 2.5cm’ye kadar yukarısında olması gerekliliğidir.

Peki doğru sele yüksekliği nasıl olmalıdır? Burada da bacak - bacak içi uzunluğunun önemli etkisi vardır. Ancak temel olarak akılda tutulması gereken nokta, pedal basışın hiçbir noktasında bacağın dizden kırık olmadan düz olmaması gerekliliğidir.

Üstteki fotoğrafta dikkat edilirse diz pedalın ölü noktasında kırık değil. Bu yükseklikte pedal çevrilmeye uzun süre devam edildiğinde dizin arka kısmında çekme ve ağrı yaşanması yüksek ihtimaldir.

Üstteki pozisyonda ise aynı konumda diz fazlasıyla kırık. Pedal çevrilmeye devam edildiğinde pedal çevirişten yeterli verim alınamayacak ve üst bacaklarda baskı yaratılacaktır.

Üstteki fotoğraf olması gereken sele yüksekliğini göstermektedir. Pedal ölü noktasında (Saat 17.00 konumunda) diz hafif kırık.

Üstteki video, doğru sele yüksekliğinin hangi seviyede olması gerektiğini gayet iyi hissettiriyor insana.

Pedal Üzerinde Doğru Ayak Konumu
Doğru sele yüksekliğini bulmanın bir diğer pratik yöntemi ise üstteki fotoğrafa yakın bir konuma seleyi yükselterek 2-3km sürmek ve daha sonra 1 cm seleyi yükselterek 2-3 km daha mesafe katetmektir. Eğer yükseltme sonrası hala rahatça pedal çeviriyorsanız ve pedal çevirişiniz bir önceki yükseklik konumuna göre daha rahatlamışsa 1cm daha yükseltip benzer mesafeyi tekrar deneyin. Bir noktada poponuzun sele üzerinde sağa sola inip kalkmaya başladığını ve pedala uzanmakta rahatsızlık duyacağınızı göreceksiniz. Şimdi seleyi biraz indirip (0.5cm kadar) tekrar deneyin.

Pedalları en etkin çevirebileceğiniz noktayı deneme yanılma yoluyla bulacaksınız.

Bir diğer önemli parametre pedal üzerinde ayağınızın konumudur. Temel kural, ayak parmaklarınızın bittiği noktadaki yuvarlak çıkıntının (veya çok yakının) pedal mili üzerine denk gelecek şekilde pedalın çevrilmesidir. Bu noktada da aynakol (pedal kolu) yere tam olarak paralelken, dizinizden yere doğru inen hayali çizginin tam olarak pedal mili üzerine düşmesi gerekliliğidir. Dağ bisikletinde ise mil üzerine ya da 1cm’e kadar gerisine bu hayali çizgi düşebilir.

Son olarak bisikletin ölçüleri söz konusu olduğunda ‘etkin üst boru’ - effective top tube ölçümünden bahsetmekte yarar var.

Selenizin uç noktasından gidon boğazının orta noktasına yapılacak bu ölçüm sürücünün bisiklet üzerindeki hareket alanını ifade etmektedir. Selenin öne - arkaya hareketinin diz - pedal mili ilişkisiyle sınırlı olduğu dikkate alındığında, bisikletinizin gövdesi ve kullanacağınız gidon boğazı uzunluğu, bisikletinizden performans alıp alamayacağınızı tayin edecektir.

Bu mesafenin sizin için doğru olan ölçüsünü bulabilmek için akılda bulundurmanız gereken temel nokta, sele üzerinde pedal çevirip ilerlerken, gidonu bırakıp sele üzerinde dik oturabilmek için gidondan kendinizi geriye itme gereksinimi duymamanızdır. Bir başka değişle gidon sele üzerindeyken size öyle bir uzaklıkta bulunmalıdır ki ufak bir bel hareketiyle, gidonu bırakıp dik oturabilir pozisyona geçebilmelisiniz. Eğer bu hareketi yapabilmek için gidondan ciddi anlamda destek alıp itmeniz gerekiyorsa bilin ki gidon boğazınız - bisikletinizin gövdesi (ya da her ikisi bir arada) sizin kullanımınız için büyüktür!.. Bisiklet kullanırken bel ağrısı hissediyorsanız, kollarınız - bilekleriniz yarım saatlik kısa bir sürüş sonrasında dahi ağrıyor ve uyuşmaya başlıyorsa bilin ki gidon üzerine üst vücudunuzla fazla baskı yapıyor, ‘etkin üst boru’ uzunluğunuz gereğinden fazla olduğu için kollarınız ağırlığınızın önemli bir bölümünü taşımak durumunda kalıyordur!..

10. BİSİKLET ARKADAŞI EDİNİN

Uzun vadede bisikletin hayatınızda önemli yer edinmesini istiyorsanız, mutlaka kendinize bir bisiklet arkadaşı ya da grubu edinin!.. Üşendiğiniz, canınızın dışarı çıkmak istemediği durumlarda, o arkadaşlar sizi ateşleyecek, aklınızı çelecek ve eşsiz geziler yapmanıza yardımcı olacaklardır. Bisikletin sosyal yönünü bir kez keşfettiğinizde bir daha 2Teker sevdasını bırakamayacağınıza garanti veririz.

Ve son olarak mutlaka 2Teker’i izlemeye çalışın. Zira bisiklet dünyasındaki en son haberleri, en güncel gelişmeleri, en iyi sürüş notalarını sizlere düzenli olarak iletmeye devam edeceğiz.

Eğer bu yazı hoşunuza gittiyse 2Teker içeriğini zamanlı ve düzenli okumak için E-Bülten‘imize üye olmaya ne dersiniz? Bisiklet dünyasındaki en son gelişme, haber ve yenilikleri, bisiklet üzerindeki hayatınızı kolaylaştıracak püf noktalar ve pratik uygulamaları bültenlerimizle her gün posta kutunuza ulaştırıyoruz. 2Teker E-bülten’e e-posta yoluyla üye olabilir ya da RSS Okuyucunuzu kullanabilirsiniz.
 
Geri
Yukarı