ARMSTRONG,EDWIN HOWARD (1890-1954)
Elektrik mühendisi ve modern radyo, radar ve televizyonu da kapsayan üç temel elektrik devresinin mucidi olan Armstrong
Edwin Howard (18 Aralık 1890 – 31 ocak 1954 ) New York’ta doğmuştur. İkisi de New York yerlisi olan John ve Emily Smith
Armstrong’un ilk çocuklarıdır. Annesinin devlet okullarında öğretmendi ve babası, Oxford Üniversitesi yayınlarının America
bölümünde başkan yardımcısıydı. Aile kısa bir süre sonra New York’un kırsal bir kasabasına, Hudson ırmağına bakan bir eve
taşındılar.
Armstrong 14 yaşında iken mucit olmaya karar verdi ve odasını evde yapılmış telsiz alet yığınlarıyla donattı. Birkaç sene önce
Atlantic üzerine ilk radyo sinyallerini gönderen Guglielmo Marconi “Boys Book of Invetions” adlı kitap sayesinde hâyâlleri daha
da büyüdü. Radyo halen ilkel bir durumdaydı. Basit vericileri o kadar zayıf elektromanyetik dalgalar üretiyordu ki güneş ışığı
gündüz saatlerinde onları çok cansız bırakıyordu. Manyetik alıcılarda çok ilkeldi ve dalgaların yayılması için iyi kulaklıklara
ve mors kodlarının sinyallerini alabilecek sessiz odalara ihtiyaç vardı. 1905 – 1910 yılları arasında Armstrong, Yonkers lisesin
de öğrenciyken, radyoyu geniş bir çim alanda daha iyi çalışabilmek için 125 feet uzunluğunda bir anten direği yaptı. 1906 yılın
da Lee de Forest tarafından yapılmış olan işitme kanalları da dahil olmak üzere bir çok yeni aile birlikte çalıştı. Ancak bunla
rın hiç birisi alıcıdaki zayıf dalgaları güçlendirebilecek yeterlilikte değildi. Daha fazlasını sağlayabilmek için vericide daha
etkili bir güce gerek vardı.
Liseden mezun olunca çalışmalarını daha da genişletmek için Colombia Üniversitesi mühendislik okuluna her gün motosiklet
le gitmeye başladı.Colombia’ dayken Armstrong ilk temel buluşunu yaptı. İşitme kanalları üzerine yaptığı uzun analizler
ona aletin daha etkili biçimde kullanabileceğini gösterdi. Bu kanallar 1883’de Edison’un keşfettiği, bir telin ucundan
metal bir tabakaya akan basit elektrik devresinden oluşan lambasının temeline dayanıyordu.1904’ te İngiliz mucit John
Ambrose Fleming bu etkinin radyo vericisi olarak kullanılabileceğini gösterdi, 2 yıl sonrada de Forest önemli bir element
olan tel ve metal tabaka arasında bir kafes geliştirdi. Fakat olağan alıcı devreleri kanallarındaki zayıf sinyalleri or
taya çıkartmaktan başka bir şey yapmadılar.
1912’nin yazında Armstrong, gelen sinyalleri güçlendirmek için levhadaki (tabakadaki) akımın kafese geri gönderildiği,ye
ni bir devre geliştirdi. Yonkers’ deki kulesinde bu kavramı test ederken kulaklıklara gerek olmadan duyulabilen, uzak
radyo istasyonlarına bile yüksek sesle elde edilebildi. Daha sonraları, geri gönderim yüksek seviyelere çıkarıldığında
kanalların elektromanyetik dalgalar ortaya çıkaran ve verici olarak iş görebilen hızlı sallantılar ürettiğini keşfetti.
Bu basit devre yalnızca radyo güncelleştiricisi olarak kalmadı, ayrıca şu anda da bütün radyo işletmelerinin kalbi olan
sürekli dalga vericilerinin de anahtarı oldu.
Armstrong 1913’te mühendislik derecesini aldı ve Colombia’ya bir eğitmen ve profesör ve mucit Michael Pupin’in asistanı
olarak geri döndü. Yeni oluşturduğu devre geniş kullanım kazanmadan önce, vakum kanallarıyla ilgili gelişmeler beklerken
Amerika 1. Dünya Savaşına girdi ve Armstrong ordu haberleşme özel birliğine Subay olarak görevlendirildi ve Paris’e gön
derildi. Orada düşman haberleşmelerini duyulmayacak kadar hafif kısa dalgalarla mümkün olduğunca ortaya çıkarmakla görev
lendirildi. Ve böylece ikinci buluşunu gerçekleştirdi. Radyonun ilk zamanlarında bulunan fakat az kullanılan heterodyning
adı verilen tekniği uyarlayarak komplike bir sekiz kanal alıcısı tasarladı. Eiffel kulesindeki testlerle önceleri keşfe
dilmemiş seviyelere çıkardı. Bu yöntemi “super heterodyne” olarak adlandırıldı ve düşman sırlarını hiç ortaya çıkarmama
sına rağmen, bugün bütün radyo ve televizyon alıcılarının % 98’ inde temel devre olarak kullanılmaktadır.Colombia’ya bin
başı rütbesiyle ve Fransa’dan şeref madalyası alarak döndü.
Artık radyo yayınına girmeye hazırdı. 1920’de Westinghouse Elektrik ve denetim firmasından gelen fiyat teklifi ile iki
ana devresinin haklarını 335.000.00 $’a sattı. Sonraları küçük bir buluşu olan “superrregenerative”devresini yeni kurul
muş olan Amerika Radyo Anonim Şirketine (RCA) sattı.
İlk radyo yayınlarıyla başarısıyla bir milyoner haline geldi. Fakat yine de Colombia Üniversitesinde profesörlüğe ve Michael
Pupin’in öğrencisi olmaya devam etti. Paris’te bir kutlama gezisinden sonra (RCA) başkanı David Sarnof’un sekreteri Marion
Mclness ile birlikte olmak için geri döndü. 1 Aralık 1923’te evlenmişlerdi.
1920’ler yavaş yavaş geçerken Armstrong radyo patentinin kontrolü için kendisini bir ortaklık savaşının içinde buldu.
Temel geri gönderim teorisi 6 Ekim 1914’te yayınlanmıştı. Yaklaşık bir yıl sonra de Forest aynı icadın patentini bütün
haklarıyla birlikte Amerikan Telefon ve Telgraf (AT&T) şirketine sattı. Radyo hızla gelişmeye başlayınca AT&T şirketi
de Forest’in hatırına Armstrong’un patentini devirebilmek için büyük bir saldırı başlattı.
Savaş 1922 ve 1934 yılları arasında süren birçok mahkemeyle devam etti. Westinghouse ve RCA şirketi tarafından da destek
gören Armstrong birinci duruşmayı kazandı, ikinciyi kaybetti, üçüncüsü de çıkmaza girdi ve sonunda yüksek mahkeme önünde,
teknik olguların hukuki bakımdan yanlış anlaşılması sonucu yeniden kaybetti. Teknik cemiyet jürinin son kararını reddetti.
Armstrong’un 1918’deki icadından dolayı ilk şeref madalyasını veren Radyo Mühendisleri Kurumu verdikleri madalyayı geri
alabilmek için itirazda bulundu. Bütün kararları tekrar değerlendiren Franklin Enstitüsü 1914’de olayı yeniden doğruladı
ve Armstrong’a Amerika bilimindeki en yüksek madalya Franklin madalyası verildi.
Armstrong bu çetin savaşta baştan sona araştırmasına devam etti. O radyonun en büyük problemi çözmenin yolunu bulmuştu.
Radyo bundan sonra ses paternini ,sabit frekanstaki taşıyıcısının genlik modülasyonu ile iletti.Fakat bu sistem elek
triksel fırtınalar gibi öylesine büyük olaylardan kolaylıkla etkileniyordu. 1920’lerin sonlarında Armstrong tek çözümün
sabit genlikli fakat taşıyıcı frekansı modüle edilen tamamen yeni bir sistem olacağına karar vermişti. Bu sistemin
komünikasyon için kullanışsız fikrine karşın, Armstrong 1933 de geniş bantlı frekans sistemini ortaya koydu ve saha te
sislerinde en şiddetli fırtınalarda o ana kadar duyduğu en yüksek ses kalitesinde sonuçlar elde etti.
Fakat 1930’ların büyük krizi radyo endüstrisini alıcı ve vericilerdeki değişiklikleri bile yakalayamayacakları bir duru
ma düşürdü. Armstrong kendini neredeyse her yerden bloke olmuş bir durumda buldu.Onun ilk FM istasyonu için gerekli izni
alması ve kendi parasıyla ilk istasyonu Hudson River Palisades Alpine , New Jersey ‘de kurması 1940’ı buldu ve Federal
Komünikasyon Komisyonu’nun ona birkaç frekans tahsis etmesi bir kaç yılını daha aldı.
İkinci dünya savaşı da sebep olduğu bir boşluktan sonra FM yayınları yayılmaya başladı. Fakat Armstrong tekrar kendini
FCC’nin yeni bir FM bandı ve limitli güç engeli ile karşı karşıya buldu.Aynı zamanda şirketin onun buluşunun temel hak
larını çiğnemesi ile karşılaştı. Bir diğer uzun süren hukuki mücadele, hastalık nerdeyse onun bütün kaynaklarını bitirdi
ve Armstrong 31 Ocak 1954’te gece yarısı apartmanın penceresinden atlayarak intihar etti .
En sonunda dul karısı 21 hak ihlali davasının sonunda zararlara karşılık 10 milyon dolar kazandı. 1960ların sonunda.FM
yüksek kaliteli sistem olarak tesis edildi ve 2000 FM istasyonu ülke çapında kuruldu ve istasyonların çoğu FM, bütün
mikrodalga röle hatları FM ve bütün uzay komünikasyon sistemleri Fm olmuştu.Evet biz bu şekilde günümüzde dinlemekte oldu
ğumuz kaliteli FM Radyo vericilerini bu eşsiz dehaya borçluyuz...
Günlük yaşantımızda genlik modülasyonlu vericiler hala mevcut ama bu adam olmasaydı biz hala genlik modulasyonunda
parazitli yapılan bir yayına mahkum olucaktık...
( Armstrong uluslararası komünikasyon Birliği tarafından Graham Bell,Marconi,Pupin gibi elektrilk dahileri arasına girdi
Elektrik mühendisi ve modern radyo, radar ve televizyonu da kapsayan üç temel elektrik devresinin mucidi olan Armstrong
Edwin Howard (18 Aralık 1890 – 31 ocak 1954 ) New York’ta doğmuştur. İkisi de New York yerlisi olan John ve Emily Smith
Armstrong’un ilk çocuklarıdır. Annesinin devlet okullarında öğretmendi ve babası, Oxford Üniversitesi yayınlarının America
bölümünde başkan yardımcısıydı. Aile kısa bir süre sonra New York’un kırsal bir kasabasına, Hudson ırmağına bakan bir eve
taşındılar.
Armstrong 14 yaşında iken mucit olmaya karar verdi ve odasını evde yapılmış telsiz alet yığınlarıyla donattı. Birkaç sene önce
Atlantic üzerine ilk radyo sinyallerini gönderen Guglielmo Marconi “Boys Book of Invetions” adlı kitap sayesinde hâyâlleri daha
da büyüdü. Radyo halen ilkel bir durumdaydı. Basit vericileri o kadar zayıf elektromanyetik dalgalar üretiyordu ki güneş ışığı
gündüz saatlerinde onları çok cansız bırakıyordu. Manyetik alıcılarda çok ilkeldi ve dalgaların yayılması için iyi kulaklıklara
ve mors kodlarının sinyallerini alabilecek sessiz odalara ihtiyaç vardı. 1905 – 1910 yılları arasında Armstrong, Yonkers lisesin
de öğrenciyken, radyoyu geniş bir çim alanda daha iyi çalışabilmek için 125 feet uzunluğunda bir anten direği yaptı. 1906 yılın
da Lee de Forest tarafından yapılmış olan işitme kanalları da dahil olmak üzere bir çok yeni aile birlikte çalıştı. Ancak bunla
rın hiç birisi alıcıdaki zayıf dalgaları güçlendirebilecek yeterlilikte değildi. Daha fazlasını sağlayabilmek için vericide daha
etkili bir güce gerek vardı.
Liseden mezun olunca çalışmalarını daha da genişletmek için Colombia Üniversitesi mühendislik okuluna her gün motosiklet
le gitmeye başladı.Colombia’ dayken Armstrong ilk temel buluşunu yaptı. İşitme kanalları üzerine yaptığı uzun analizler
ona aletin daha etkili biçimde kullanabileceğini gösterdi. Bu kanallar 1883’de Edison’un keşfettiği, bir telin ucundan
metal bir tabakaya akan basit elektrik devresinden oluşan lambasının temeline dayanıyordu.1904’ te İngiliz mucit John
Ambrose Fleming bu etkinin radyo vericisi olarak kullanılabileceğini gösterdi, 2 yıl sonrada de Forest önemli bir element
olan tel ve metal tabaka arasında bir kafes geliştirdi. Fakat olağan alıcı devreleri kanallarındaki zayıf sinyalleri or
taya çıkartmaktan başka bir şey yapmadılar.
1912’nin yazında Armstrong, gelen sinyalleri güçlendirmek için levhadaki (tabakadaki) akımın kafese geri gönderildiği,ye
ni bir devre geliştirdi. Yonkers’ deki kulesinde bu kavramı test ederken kulaklıklara gerek olmadan duyulabilen, uzak
radyo istasyonlarına bile yüksek sesle elde edilebildi. Daha sonraları, geri gönderim yüksek seviyelere çıkarıldığında
kanalların elektromanyetik dalgalar ortaya çıkaran ve verici olarak iş görebilen hızlı sallantılar ürettiğini keşfetti.
Bu basit devre yalnızca radyo güncelleştiricisi olarak kalmadı, ayrıca şu anda da bütün radyo işletmelerinin kalbi olan
sürekli dalga vericilerinin de anahtarı oldu.
Armstrong 1913’te mühendislik derecesini aldı ve Colombia’ya bir eğitmen ve profesör ve mucit Michael Pupin’in asistanı
olarak geri döndü. Yeni oluşturduğu devre geniş kullanım kazanmadan önce, vakum kanallarıyla ilgili gelişmeler beklerken
Amerika 1. Dünya Savaşına girdi ve Armstrong ordu haberleşme özel birliğine Subay olarak görevlendirildi ve Paris’e gön
derildi. Orada düşman haberleşmelerini duyulmayacak kadar hafif kısa dalgalarla mümkün olduğunca ortaya çıkarmakla görev
lendirildi. Ve böylece ikinci buluşunu gerçekleştirdi. Radyonun ilk zamanlarında bulunan fakat az kullanılan heterodyning
adı verilen tekniği uyarlayarak komplike bir sekiz kanal alıcısı tasarladı. Eiffel kulesindeki testlerle önceleri keşfe
dilmemiş seviyelere çıkardı. Bu yöntemi “super heterodyne” olarak adlandırıldı ve düşman sırlarını hiç ortaya çıkarmama
sına rağmen, bugün bütün radyo ve televizyon alıcılarının % 98’ inde temel devre olarak kullanılmaktadır.Colombia’ya bin
başı rütbesiyle ve Fransa’dan şeref madalyası alarak döndü.
Artık radyo yayınına girmeye hazırdı. 1920’de Westinghouse Elektrik ve denetim firmasından gelen fiyat teklifi ile iki
ana devresinin haklarını 335.000.00 $’a sattı. Sonraları küçük bir buluşu olan “superrregenerative”devresini yeni kurul
muş olan Amerika Radyo Anonim Şirketine (RCA) sattı.
İlk radyo yayınlarıyla başarısıyla bir milyoner haline geldi. Fakat yine de Colombia Üniversitesinde profesörlüğe ve Michael
Pupin’in öğrencisi olmaya devam etti. Paris’te bir kutlama gezisinden sonra (RCA) başkanı David Sarnof’un sekreteri Marion
Mclness ile birlikte olmak için geri döndü. 1 Aralık 1923’te evlenmişlerdi.
1920’ler yavaş yavaş geçerken Armstrong radyo patentinin kontrolü için kendisini bir ortaklık savaşının içinde buldu.
Temel geri gönderim teorisi 6 Ekim 1914’te yayınlanmıştı. Yaklaşık bir yıl sonra de Forest aynı icadın patentini bütün
haklarıyla birlikte Amerikan Telefon ve Telgraf (AT&T) şirketine sattı. Radyo hızla gelişmeye başlayınca AT&T şirketi
de Forest’in hatırına Armstrong’un patentini devirebilmek için büyük bir saldırı başlattı.
Savaş 1922 ve 1934 yılları arasında süren birçok mahkemeyle devam etti. Westinghouse ve RCA şirketi tarafından da destek
gören Armstrong birinci duruşmayı kazandı, ikinciyi kaybetti, üçüncüsü de çıkmaza girdi ve sonunda yüksek mahkeme önünde,
teknik olguların hukuki bakımdan yanlış anlaşılması sonucu yeniden kaybetti. Teknik cemiyet jürinin son kararını reddetti.
Armstrong’un 1918’deki icadından dolayı ilk şeref madalyasını veren Radyo Mühendisleri Kurumu verdikleri madalyayı geri
alabilmek için itirazda bulundu. Bütün kararları tekrar değerlendiren Franklin Enstitüsü 1914’de olayı yeniden doğruladı
ve Armstrong’a Amerika bilimindeki en yüksek madalya Franklin madalyası verildi.
Armstrong bu çetin savaşta baştan sona araştırmasına devam etti. O radyonun en büyük problemi çözmenin yolunu bulmuştu.
Radyo bundan sonra ses paternini ,sabit frekanstaki taşıyıcısının genlik modülasyonu ile iletti.Fakat bu sistem elek
triksel fırtınalar gibi öylesine büyük olaylardan kolaylıkla etkileniyordu. 1920’lerin sonlarında Armstrong tek çözümün
sabit genlikli fakat taşıyıcı frekansı modüle edilen tamamen yeni bir sistem olacağına karar vermişti. Bu sistemin
komünikasyon için kullanışsız fikrine karşın, Armstrong 1933 de geniş bantlı frekans sistemini ortaya koydu ve saha te
sislerinde en şiddetli fırtınalarda o ana kadar duyduğu en yüksek ses kalitesinde sonuçlar elde etti.
Fakat 1930’ların büyük krizi radyo endüstrisini alıcı ve vericilerdeki değişiklikleri bile yakalayamayacakları bir duru
ma düşürdü. Armstrong kendini neredeyse her yerden bloke olmuş bir durumda buldu.Onun ilk FM istasyonu için gerekli izni
alması ve kendi parasıyla ilk istasyonu Hudson River Palisades Alpine , New Jersey ‘de kurması 1940’ı buldu ve Federal
Komünikasyon Komisyonu’nun ona birkaç frekans tahsis etmesi bir kaç yılını daha aldı.
İkinci dünya savaşı da sebep olduğu bir boşluktan sonra FM yayınları yayılmaya başladı. Fakat Armstrong tekrar kendini
FCC’nin yeni bir FM bandı ve limitli güç engeli ile karşı karşıya buldu.Aynı zamanda şirketin onun buluşunun temel hak
larını çiğnemesi ile karşılaştı. Bir diğer uzun süren hukuki mücadele, hastalık nerdeyse onun bütün kaynaklarını bitirdi
ve Armstrong 31 Ocak 1954’te gece yarısı apartmanın penceresinden atlayarak intihar etti .
En sonunda dul karısı 21 hak ihlali davasının sonunda zararlara karşılık 10 milyon dolar kazandı. 1960ların sonunda.FM
yüksek kaliteli sistem olarak tesis edildi ve 2000 FM istasyonu ülke çapında kuruldu ve istasyonların çoğu FM, bütün
mikrodalga röle hatları FM ve bütün uzay komünikasyon sistemleri Fm olmuştu.Evet biz bu şekilde günümüzde dinlemekte oldu
ğumuz kaliteli FM Radyo vericilerini bu eşsiz dehaya borçluyuz...
Günlük yaşantımızda genlik modülasyonlu vericiler hala mevcut ama bu adam olmasaydı biz hala genlik modulasyonunda
parazitli yapılan bir yayına mahkum olucaktık...
( Armstrong uluslararası komünikasyon Birliği tarafından Graham Bell,Marconi,Pupin gibi elektrilk dahileri arasına girdi